| Ancak Bayan Tavares ile Karındeşen'in kurbanlarının... yaraları arasında ki simetriye dikkatinizi çekmek isterim. | Open Subtitles | ولكني أهنئك علي ملاحظه التشابه بين جروح الانسه تفارس وجروح ضحيه السفاح |
| Eğer ikisi de aynı hıza sahiplerse, bu daha derinlerde yatan bir ana prensibe veya simetriye işaret ediyor olabilir. | Open Subtitles | لذلك إذا سار الإثنان بنفس السرعة فذلك ربما يكون إشارة على التشابه الأساسى |
| Ve böylece Bateson simetri bozumu kavramını keşfetti. Şöyle ki; ne zaman bir sistem içinde bir bilgi kaybına uğrasanız, simetriye geri dönüyordunuz. | TED | واخترع بيتسون مفهوم كسر التناظر, وهو أن أينما فقدت معلومات في نظام ما، تعود مرة أخرى إلى التناظر. |
| Bilgiyi kaybettiğinizde, simetriye ulaşıyordunuz. Ve ne zaman bir sisteme bilgi eklerseniz, simetriyi bozuyordunuz. | TED | وهكذا ، كلما فقدت المعلومات ، كنت تنتقل الى التناظر ؛ و كلما قمت بإضافة معلومات إلى نظام ، كنت تكسر التناظر |
| Böylece mutasyon bir simetriye dönüşüyordu. | TED | وهكذا,عادت التحولات إلى التناظر. |