Dostluğumuzun küçük bir simgesi olarak size küçük bir hediye vermek istiyoruz. | Open Subtitles | ونود منحكم هدية صغيرة كرمز لصداقتنا |
Bu yüzüğü, evliliğimizin simgesi olarak takıyorum. | Open Subtitles | أعطيكِ هذا الخاتم كرمز لزواجنا. |
Sana verdiğimiz eğitimin simgesi olarak gör. | Open Subtitles | عامليه كرمز لمَ علمناه لكِ |
Zekanın bir simgesi olarak. Ne kadar sessiz olursak, o kadar dinleriz. | Open Subtitles | كعلامة على الذكاء، كلما سكتنا كلما سمعنا |
Sana aşkımızın simgesi olarak beni kurtarma ayrıcalığını veriyorum. | Open Subtitles | لتحريري كتعبير عن حبنا |
İyi niyetimin simgesi olarak. | Open Subtitles | كرمز لامتناني وثقتي بك |
Çok uzun bir süredir hükümetler umudun simgesi olarak dünyaya gösterildiler. | Open Subtitles | لفترة طويلة جداً وضعت (غوثام) نفسها كرمز للأمل في العالم... |
Kral Henry, dostluğunun bir simgesi olarak bu hediyeyi gönderdi. | Open Subtitles | - أرسل الملك (هنري) هدية كرمز لصداقته |
Kutsallığın bir simgesi olarak Tanrı bazen ölünün bedenine hoş bir koku verir. | Open Subtitles | كعلامة على الحُرمة في بعض الأحيان يُظهِر الله رائحة عطر جميلة على الجثة الميتة |
Lacey, Patrick eğer evlenirseniz, evlilik gününüzde birlikteliğinize inancımın bir simgesi olarak size $1.000.000 dolar vereceğim. | Open Subtitles | (باتريك)، (لايسي)، إذا تزوجتما، في يوم زفافكما، كتعبير عن ثقتي في علاقتكما، |