O yılın Mayıs ayında, ciddi bir sinir krizi geçirdi. | Open Subtitles | بحلول شهر مايو من نفس العام، أصابه إنهيار عصبي حاّد. |
Alkolikler toplantısında sinir krizi geçirmene şaşırmamak gerek. Senden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لاعجب أنه كان لديك إنهيار عصبي في إجتماع مدمني الكحول |
- sinir krizi geçirecek. - Kapıdan bile çıkamıyor. | Open Subtitles | ـ سيصيبها انهيار عصبي ـ انظر، تعجز حتى عن الخروج من الباب |
Bir yıl sonra avukat masrafları onu yok etmiş sonunda sinir krizi geçirmiş. | Open Subtitles | أتعابه القانونية قضت عليه و ثم بعد سنة يا الهي,لقد أصيب بإنهيار عصبي |
Bu cenaze işleri yüzünden bana sinir krizi mi geçirteceksin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أصاب بانهيار عصبي لأن هناك متعهدين وجنازة؟ |
Fırında makarna yeterince peynirli olmadığı için Kenny sinir krizi geçirdi. | Open Subtitles | كينى جاتله نوبة غضب عشان المكرونة بالجبنة ماكانش فيها جبنة كفاية |
Müfettiş Dreyfus kafasına bu ihtimali o kadar takmış durumda ki, her an bir sinir krizi daha geçirebilir. | Open Subtitles | المفتش الرئيسي دريفوس يهوس الإمكانية لذا بأنه على الحافة إنهيار عصبي آخر. |
Seninle küçük bir geziye çıkacağız baban da bu arada sinir krizi geçirecek. | Open Subtitles | سنقوم فقط برحلة قصيرة بينما الأب عنده إنهيار عصبي |
Seninle küçük bir geziye çıkacağız baban da bu arada sinir krizi geçirecek. | Open Subtitles | سنقوم فقط برحلة قصيرة بينما الأب عنده إنهيار عصبي |
Maduri sinir krizi geçiriyor ve Manmeet her arayan kadına sulanıyor. | Open Subtitles | مادوري لديها إنهيار عصبي, ومانميت يؤذي كل امرأة تتصل به |
O adamın karısı 3 çocuğu vardı sinir krizi geçirdi kadın | Open Subtitles | هل كنت تعلم أن لديه زوجة وثلاثة أطفال صغار؟ أصابها إنهيار عصبي بعد وفاته وإنتهت في ملجأ مجانين حيث أمضت تسع سنوات |
Bu, senin yüzünden ilk sinir krizi geçirip işini kaybeden ve kalbi kırılıp azgın yabancıların önünde elbiselerini çıkartan ilk kadın değildir ki. | Open Subtitles | حصلت على انهيار عصبي, وفقدت عملها وجرحت بخلع ملابسها من اجل غرباء هائجين بسببك انتا |
sinir krizi geçirdiğine dair söylentiler var, ama-- | Open Subtitles | لقد كان هناك إشاعة بشأن وقوع انهيار عصبي له، ولكن.. |
Benim kardeşim iki sene önce bir sinir krizi geçirdi, ve ailesinden, bizden kaçtı. | Open Subtitles | شقيقي كان لديه انهيار عصبي وهرب من عائلته منذ سنتين |
Bir sinir krizi geçirmek üzereyim ...olduğunu fark edersiniz. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أصاب بإنهيار عصبي كل شيء تقريبًا |
Yıllık çıktıktan kısa bir süre sonra, Bay Gellar sinir krizi geçirdi. | Open Subtitles | بعد صدور البوم الصور السنوي بقليل السيد غيلير أصيب بإنهيار عصبي |
Mahvolmuş durumda. Sanırım sinir krizi geçirecek. | Open Subtitles | إنها مدمرة أعتقد انها ستصاب بانهيار عصبي |
Tüm dünyanın kalanına, garip bir milyarderin sinir krizi yaşadığı gibi görünecekti. | Open Subtitles | لبقية العالم بدا كأنه ثريّ غريب الأطوار أصيب بانهيار عصبي |
Ve bir tanesini kaçırırsam koca adam sinir krizi geçiririm. | Open Subtitles | أنا شخص بالغ وإذا فوت واحد ستنتابني نوبة غضب بالغة |
Zaman zaman sinir krizi geçiriyordu. | Open Subtitles | لقد تعرضت لبضعة نوبات أحياناً وكانت مهتاجة جداً |
sinir krizi tedavi edilir, ama işini kaybetmiş olarak yeni bir hayata başlamak üzere hastaneden ayrılır. | Open Subtitles | لقد شفي من الانهيار العصبي ولكنه صار بلا عمل ترك المستشفي ليبدا حياته مرة أخري |
Eğer şimdi görseydi... muhtemelen yeni bir sinir krizi geçirirdi. | Open Subtitles | -ليتها تراك الآن -على الأرجح كانت لتصاب بانهيار آخر |
- sinir krizi geçirdin. | Open Subtitles | -لقد أصابك إنهيار عصبى |
Dün akşam ufak bir sinir krizi geçirdim. | Open Subtitles | قد أصبت بالإنهيار قليلا ليلة البارحة و أخشى أن يحدث ذلك مجدداً |
Affedersiniz. Bir dükkân nasıl sinir krizi geçirebilir? | Open Subtitles | اعتذر , كيف يمكن لمتجر ان يرمي بحزنه على نفسه ؟ |
Şartlı tahliye memuru şu sıralar sinir krizi geçiren bir adamım. | Open Subtitles | رجل على الأرجح أن الضابط المشرف على اطلاق سراحه يمرّ بنوبة غضب الآن. |