| Bir an sinirlendim. Ben tamir ederim. Bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | لقد غضبت ، انا سوف اصلح ذلك سوف اجد حلاً |
| Hakarete uğradım ve çok sinirlendim. Yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أهنت وكنتُ غاضبة للغاية، وقلتُ ما يفعلونه كان خاطئاً. |
| Müthiş bir geceydi, gerçi o patlayan dumana olayına sinirlendim. | Open Subtitles | لقد كان مساءً جميلاً على الرقم من أنني لا زلت غاضب من الوميض الذي لم يشتغل |
| "Ailenizin biraz parası varmış dedi. sinirlendim ve etrafa bakındım." | Open Subtitles | ، أبويك كان عندهم بعض المال وهو كان غاضباً جداً |
| Lifesaver şişesini icat ettim çünkü sinirlendim. | TED | لقد ابتكرت زجاجة منقذة للحياة لأنني غضبت. |
| Bunu yapacağını söylediğinde gerçekten çok sinirlendim yumurtanı vereceğini. | Open Subtitles | لقد غضبت حقاً عندما أخبرتني أنكِ ستفعلين هذا التبرّع ببويضة. |
| Bir gün bana olan bir davranışına çok sinirlendim ve çekip gittim. | Open Subtitles | و ذات يوم غضبت من طريقة معاملته لي و رحلت |
| Dün gece sana sinirlendim ama gözüm başka bir şeyi görmüyor demek değil bu. | Open Subtitles | و كنت غاضبة عليك البارحة, لكنني لست مُستهلّكة بهذا. |
| Bir kez daha son dakika değişikliği yüzünden sinirlendim. | Open Subtitles | مرة أخرى أنا غاضبة من هذا التبديل الذي تم بآخر لحظة |
| Dogrusu, endiseden çok sinirlendim. | Open Subtitles | لأكون صادقة، كنت غاضبة أكثر من كوني قلقة |
| Geri döndü ve sinirlenmediğimi söyleyemem, sinirlendim. | Open Subtitles | هى اتت فى هذا الموقف لا استطيع ان اقول اننى لم اكن غاضب ,بل كنت غاضب |
| Sonuçta yine acıtıyor. Bu yüzden de biraz sinirlendim. | Open Subtitles | لكنّه ما يزال مؤلمًا، ولهذا أنا غاضب قليلًا. |
| Çok sinirlendim ve biraz kıçtan oldum diyorsun yani? | Open Subtitles | إذًا أنت تقول بأنك غاضب لأنك خسرت قطعة من الجمال ؟ |
| Sonunda bana çok sertçe vurdu ve bende çok sinirlendim. | Open Subtitles | في النهاية, هي ضربتني بشدة وجعلتني غاضباً. |
| Çünkü o kitapta yazanlara çok sinirlendim. | Open Subtitles | لأنني منزعج من تلك القمامة ..التي طبعتها في الكتاب و |
| sinirlendim ve aklıma kaba bir kelime gelmiyor ama... | Open Subtitles | أنا منزعجة ولا أستطيع التفكير بكلمات الآن... |
| O boku tekrar kullandığını öğrendiğimde sinirlendim. | Open Subtitles | لقد غضبتُ عندما سمعتُ أنكَ تتعاطى ثانيةً |
| Daha çok, elimizden gelenin en iyisi nasıl bu olabilir kısmına sinirlendim. | TED | كنت غاضبا جدا لأنه، كيف يكون هذا هوأفضل ما يمكن أن نقدمه؟ |
| Hayır, sadece o berbat kadın yüzünden keyfim kaçtı, sinirlendim. | Open Subtitles | لا ، لقد فقدت فقط أعصابي مع تلك المرأة السيئة |
| Koç seni tekrar oyuna almayınca çok sinirlendim, hatanı telafi edebilirdin. | Open Subtitles | تعرف ما أغضبني هو أن المدرب لم يعيدك للعب مرة أخرى حتى تسترد كرامتك |
| O psikiyatrı görünce çok sinirlendim. | Open Subtitles | وعندما رأيت تلك الأخصائية شعرت بغضب شديد |
| Bir kere tamir etmeye çalıştım, ama sonra sinirlendim ve ona biraz daha vurdum. | Open Subtitles | حاولت إصلاحه مرة واحدة، ثم شعرت بالغضب و بدأت في تحطيمه |
| Ama sonra çok sinirlendim çünkü yaşlandığım zaman benim de olacağım şey oydu. | Open Subtitles | لكن بعدها انزعجت كثيرا لانني ادركت ان هذا ما سيحصل عندما اكبر |
| Giddy'e matematik sözü verdikten sonra, gidiyor olmana daha çok sinirlendim. | Open Subtitles | أنا غاضبٌ أكثر بشأن رحيلك بعد أن وعدت بتعليم الرياضيات لـ(غيدي) |
| Buna Jesse'ye sinirlendiğimden daha çok sinirlendim Kayser bıçağını elime aldım. | Open Subtitles | احسب ان هذا اغضبني اكثر مما اغضبني " جيسي " فاخذت شفرة " كايزر " |