Niye bir sise viski ve kafami ucurmak icin bir tabanca vermiyorsun? Bu psikiyatri sacmaligiyla isimiz bitti mi? | Open Subtitles | لم لا تعطيني زجاجة ويسكي و مسدس لأفجر دماغي |
Böyle bir sey yapamam ya gitmeme izin ve ya da bir sise getir. | Open Subtitles | هذا ليس خيارًا متاحًا فإما أن تتركني أذهب أو أن تجلب زجاجة |
Beni restorana götürür, bir sise sarap alir... | Open Subtitles | يأخذني إلى مطعم لطيف، ويبتاع لي زجاجة نبيذ. |
sise doğru koştum ama onu bulamadım. | Open Subtitles | لا أجد ما أبحث عنه، جريت في الضباب ولم أستطع العثورعليه |
Bu sabah gelmediler. Posta uçağı sise takıldı. | Open Subtitles | لم ترد صحف هذا الصباح البريد الجوى لم يصل بسبب الضباب |
Beyininizin ortasında kara bir sise benzeyen doku oluşmuş. | Open Subtitles | أي ضباب أسود مِنْ النسيجِ متشعب نحو مركزِ دماغِكَ. |
Bak, dostum, Bir sise fransiz sarabi ve guzel bir yemekle, bu durumu duzeltebilirsin. | Open Subtitles | أنظر،يا رجل، أحضر زجاجة من النبيذ الفرنسي وبعض آلغرين على منضدةٍ مدوره و تصبح الأمور غير معقده |
Sol tarafinda sise su bulabilirsin, | Open Subtitles | ستجدين زجاجة من الماء على يسارك |
Buzdolabinda bir sise sampanyam vardi. | Open Subtitles | معى زجاجة من الشامبانيا فى الثلاجة |
Bir labirentin içinde, uzay gemisi, uzay gemisinde, sise içinde bir orman. | Open Subtitles | غابة في زجاجة بداخل سفينة فضاء في متاهة |
Hayir, bir sise içki bulayim diye gittim. | Open Subtitles | لا, فعلتها لأحصل لنفسي على زجاجة |
Duvarin üstünde bir milyon sise Bir milyon sise. | Open Subtitles | مليون زجاجة الصودا مليون زجاجة |
Kafalarımızda şapkalar olmadan bastırmaya başlayan akşama ve dondurucu sise hep birlikte daldık. | Open Subtitles | نفدت طاقتنا فجأة في الليل المزدحم و الضباب البارد |
sise ve yapma ağaçlara harcadık ya. | Open Subtitles | انفقنا الكثير على الضباب والاشجار الكبيرة |
Sanırım bir parçam ilk gece olduğunu biliyordu fakat senin için sise çıktığımda... | Open Subtitles | أعتقد أن جزء مني عرف ذلك من الليلة الأولى، لكن عندما خرجت في الضباب من أجلك، |
sise giren herkes öldü, onun dışında, ...Alex'in dışında. | Open Subtitles | كل من ذهب داخل الضباب مات بستثناءها، باستثناء أليكس. |
Eğer sise girebilirsek, kurtuluruz. | Open Subtitles | إذا وصلنا إلى الضباب سنكون بخير |
Eğer sise girebilirsek, kurtuluruz. | Open Subtitles | إذا وصلنا إلى الضباب سنكون بخير |
Veya en azından sise dönüşmesini durdurmanın bir yolunu bulabiliriz. | Open Subtitles | أو على الأقل نوقفه من التحول إلى ضباب. |
Yarasaya ya da sise dönüşemiyor... aldığın yaralardan toparlanamıyorsun. | Open Subtitles | ... " لا تستطيعون التحول إلى " ضباب " أو " ضفدع ... لا تستطيعون شفاء جروحكم إذا أصبتم بعيار ناري |
Kayalıklara, rüzgâra ve sise dikkat edin. | Open Subtitles | أحذر الصخور، والرياح، والضباب. |
Mardon ile yüz yüze geldiğimde ise sokak birden sise boğuldu. | Open Subtitles | وعندما انا واجهت مارتن الشارع في الحال امتلئ بالضباب |