| Bu gördüğünüz dağın tepesinde, sisle kaplı kar sınırının üzerinde kaçak John Rambo saklanıyor. | Open Subtitles | فى مكان ما فى هذا الجبل الريفى الوعِر و إحتمال أعلى خط الثلج المحجوب فى الضباب الهارب جون رامبو يختبىء |
| İlk önce ay ve yıIdızlar yoğun beyaz bir sisle kaybolacak, ...sonra nehirler ve göller ve deniz donacak. | Open Subtitles | أولا القمر والنجوم سيكون مفقود في الضباب الأبيض الكثيف. ثمّ الأنهار والبحيرات والبحر سيجمّد إنتهى. |
| Dinle beni, dışarısı tamamen sisle kaplıysa bizi nasıl görebiliyorlar? | Open Subtitles | إسمع, كل هذا الضباب في الخارج إذن كيف يتمكنون من رؤيتنا؟ |
| Ertesi sabah orman kalın bir sisle kaplandı. | Open Subtitles | الصباح التالي الغابة حجبها ضباب كثيف |
| Ve kâbus görmeye başladığımda sanki tüm oda sisle kaplanmış gibiydi. | Open Subtitles | و عندما جاء الحلم... الغرفة كلها بدت و كأنها مليئة بالضباب |
| Ağaçlar nefes aldığı yeraltı suyunu ince bir sisle havaya salar. | Open Subtitles | الأشجار تتنفس المياه الجوفية ومن ثم تنثرها في الفضاء مشكٌلةً ظلاً من الضباب |
| Tanrı o sisle bizi buraya bir sebepten dolayı yönlendirdi. | Open Subtitles | جلب لنا الله هذا الضباب للخروج من هنا لسبب. |
| Burada epey yiyeceğimiz var ve daima sisle gelir. | Open Subtitles | لدينا الكثير من المواد الغذائية هنا دائما تجهيزات التي تأتي مع الضباب |
| Bir sisle uçtu gökteki akbaba gibi | Open Subtitles | يطير في الضباب مثل الصقر في السماء |
| Bir sisle uçtu gökteki akbaba gibi | Open Subtitles | يطير في الضباب مثل الصقر في السماء |
| Bugünkü sıcaklık sabah biraz sisle birlikte mevsimsiz olarak serin kalacak... | Open Subtitles | درجة الحرارة لهذه الليلة سَتبْقى باردة بشكل غير ملائم... ومن المحتمل ارتفاع الضباب فى الصباح |
| O akşam hava sisle kaplıydı. | Open Subtitles | لقد كان الضباب كثيفاً في تلك الليلة |
| Berbat yeşil sisle dolu bir açıklığa doğru çekiliyordum. | Open Subtitles | . نحو ذلك الضباب الاخضر الفظيع |
| Çayırlar sisle kaplıydı. | Open Subtitles | استقر الضباب على الوادي |
| sisle kaplı bir Ada. | Open Subtitles | جزيرة مخبأة و كثيرة الضباب |
| Berbat yeşil sisle dolu bir açıklığa doğru çekiliyordum. | Open Subtitles | نحو ذلك الضباب الاخضر الفظيع |
| Yani bana gelip büyük bir planının olduğunu söylüyorsun ve bu da Muhafazakârları henüz ortada gözükmeyen bir sisle uğraşmadıkları için çarmıha germeyi içeriyor. | Open Subtitles | ولهذه الغاية أتيت إليّ بهذه الخطة العبقرية التي تتضمن أن أصلب حزب المحافظين على فشلهم في التعامل مع ضباب لم يظهر له أي أثر بعد. |
| Zihnim, kalın bir sisle gömülmüş gibi karışık. | Open Subtitles | عقلي مشوش، كما لو أن به ضباب |
| sisle örtülü adanın ortasında Kral Ozerick'in hazinesi yatıyor. | Open Subtitles | في وسط تلك الجزيرة المغطاة بالضباب يوجد كنز الملك اوزريك |
| Ejderhanı çağır... bizi saklamak için... sisle bürüsün etrafı. | Open Subtitles | نادِ تنينك ليشق طريقه بالضباب |