Telefon sistemi gibi neredeyse heryere ulaşır. | Open Subtitles | الناس في الشركة يعملون معا لأجل نهاية مشتركة. مثل النظام الهاتفي |
Üretken işlem insan sistemi gibi. | Open Subtitles | العملية التوليدية، مثل النظام البشري. |
Bütün parçalarını bizim tasarladığımız fakat gerçekten tam olarak kimsenin nasıl işlediğini anlamadığı ve küçük ayrıntılarını bilmediği ve ne tür sonuçlar doğuracağı bilinmeyen finans sistemi gibi gelişen bir sisteme dönüşüyor. | TED | لقد تحول إلى أحد هذه الأنظمة الناشئة الكبرى مثل النظام المالي، حيث قمنا بتصميم جميع أجزاءه لكن لا أحد يفهم بالضبط كيف يعمل وجميع التفاصيل الصغيرة فيه وما هي أنواع السلوكيات الناشئة التي يمكن أن يحتويها. |
Hava kirliliği üzerine toplumsal yakınma, Çin hükûmetini harekete geçirdi, belki de kendini koruma edasıyla hava kirliliği ve diğer çevresel sorunlarıyla büyük ve radikal kararlar alarak nasıl başa çıkabileceğini düşünmek için, enerji sistemi gibi sorunları. | TED | فالغضب الشعبي بشأن تلوث الهواء حفز الحكومة الصينية، ربما للحفاظ على وجودها، للتفكير بشكل كبير وحاسم حول كيفية معالجة جذور مشكلة تلوث الهواء والعديد من المشاكل البيئية الأخرى، مثل نظام الطاقة. |
Hattını kontrol edebileceğiniz bir telefon sistemi gibi değildi: paketleri paylaşmanız gerekiyordu. | TED | لم تكن مثل نظام الهاتف حيث لديك تحكم في الخط-- يتوجب عليك تقاسم الحزم. |
Gerçekten de, Gbenga şu an zaten erken uyarı sistemi gibi kullanılacak olan Afrika'da sıtma yayılımını öngören modeller geliştiriyor. | TED | في الواقع، غبينغا يطور حاليًا نماذج سيتم استخدامها كنظام إنذار مبكر للتنبؤ بنقل الملاريا في أفريقيا. |
Program, kullanıcının hangi hikayelere tepki verdiğini öğreniyor ve istediğin türden daha çok hikaye getiriyor, uygun hikayelerin dağıtım sistemi gibi | Open Subtitles | البرنامج يتعلم أي نوع من الأنباء تستجيب لها ويعطيك المزيد مما تريد كنظام خدمي أو إسترسال روائي مفضل |
Üretken işlem aynı bir insan sistemi gibi. | Open Subtitles | عملية توالدية... مثل النظام البشري |
Üretken işlem insan sistemi gibi. | Open Subtitles | عملية توالدية... مثل النظام البشري |
Eski bir GPS sistemi gibi. Evet. | Open Subtitles | هل هو نوع مثل نظام جى بى اس قديم؟ |
Bölgesel desteği bozup ardından Çan sistemi gibi tekellere veririz. | Open Subtitles | نحن نفريق التوريد الإقليمي وتوزيع الإحتكارات مثل نظام"بيل" |
ve bu küçük sistem gerçekten sonucu bastırır -- kısacası sistem yalnızca kağıttan yapılmış bir kağıt girdi-çıktı sistemi gibi davranır | TED | ثم يطبعها هذا النظام... أي يعمل كنظام إدخال و إخراج للمعلومات، لكن مصنوع من الورق. |
Atomu küçücük bir güneş sistemi gibi tasvir etti. | Open Subtitles | لقد صور الذرة كنظام شمسي متناه في الصغر |