Beni sizden biri gibi düşünmeniz için, kimyasal bir madde kullandım. | Open Subtitles | لقد عرضتك لمادة كيمياءيه جعلتك تعتقد انني واحد منكم |
sizden biri, bir açıklamada bulunmak istedi ve bunu yapmak için düzeninize saldırmayı arzuluyordu. | Open Subtitles | واحد منكم اراد ان يلقي تصريح وكان ينوي ان يهاجم نظامكم ليفعل هذا الامر |
sizden biri yüzünden kaçacak olursa hepinizi çırılçıplak soyar, sonra da kapı önüne koyarım! | Open Subtitles | لو هربت بسبب واحد منكم فستجردون من ملابسكم وتلقون خارجًا |
Şunu da belirteyim, eğer sizden biri olsaydım ben de aynı kararı verirdim. | Open Subtitles | أريد أن أضيف، لو أنّني لو كنت واحداً منكم لكنت توصّلت لنفس الحكم |
O da sizden biri fakirlerin sırtından geçinen şımarık bir parazit! | Open Subtitles | هي واحدة منكم! طفيلية مدلّلة تعيش على ظهور سيئة! |
Fotoğraftaki adam bir rozet ya da üniforma giymiyor. sizden biri değil mi ? | Open Subtitles | الرجل الذى فى الصورة لا يرتدى شارة أو زى رسمى ، إنه ليس أحد رجالك ؟ |
Yansımamı görebiliyorum, yani sizden biri değil miyim? | Open Subtitles | استطيع ان ارى انعكاسي أيعني هذا أنني لست لست واحد منكم |
Gardiyan görevinden alındı. Artık o da sizden biri. | Open Subtitles | تم طرد الحارس من الخدمة وأصبح واحد منكم |
Anlaman gereken bir şey var, tamam mı? Ben sizden biri değilim. | Open Subtitles | عليك أن تفهمي، أنا لست واحد منكم |
sizden biri her yaralandığında panikleyip çıldırsam mektuplarımı tımarhaneye göndermeleri gerekir. | Open Subtitles | إن واصلت فقدان أعصابي في كلّ مرة يتأذى فيها واحد منكم... فربّما قد أجن فعلا. |
O kurşunu sizden biri yemeliydi, o değil. | Open Subtitles | و واحد منكم يستحق الموت و ليس هو |
Bu genç adam hepsinden önce sizden biri kendisi bir korucu ve de bir country şarkıcısıdır. | Open Subtitles | أولاً, هذا الشاب أنه واحد منكم أنه حارس جوال في الجيش وأنه مغني ريف-غربي |
Keşke sizden biri olsaydı, pis serseriler. | Open Subtitles | لكم أتمنى لو كان واحداً منكم جماعة الخسة والقذارة |
O sizden biri. Silah taşıyor. | Open Subtitles | لقد كان واحداً منكم يا رجل، وكان يحمل مسدساً |
Saçımızın aynı olduğunu biliyorum ama ben sizden biri değilim. | Open Subtitles | أعلم أنني حلقت شعر رأسي لكنني لست واحداً منكم |
sizden biri gibiydi, ama şimdi siz ona başka türlü bakıyorsunuz. | Open Subtitles | كانت واحدة منكم و الان... انتم تنظرون اليها بشكل مختلف |
Ne kadar denersem deneyim sizden biri değilim ben. | Open Subtitles | مهما حاولتُ, لست واحدة منكم و كفى |
sizden biri söyleyene kadar haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف بشأن ميوله السياسيّة حتى أخبرني أحد رجالك. |
sizden biri tetiği çekti ve suçu Bayan Claythorne'un üzerine attı. | Open Subtitles | إن أحدكما قد سحب الزناد و أنت تحاول إلصاقها بالآنسة " كلايثورن " ؟ |
Adamım, işte bu yüzden asla sizden biri olamayacağım. | Open Subtitles | ياألهي , لهذا لايمكنني أن أكون واحدا منكم يارفاق |
sizden biri gelmiş ortağının ölümüne neden olmuş sonra şu şerefsizin üstünde samuraylık yapmış. | Open Subtitles | جاء أحد رجالكم إلى هنا و تسبب بمقتل شريكه "ثم أصبح نوعًا ما مثل الـ "ساموراي |
sizden biri her gün teknoloji dünyasının sınırlarını zorluyor. | Open Subtitles | واحده منكم هناك تقوم بذلك العمل ساحقة زجاج سقف التقنيه كل يوم |
Sizde bizden biri, bizde sizden biri var. | Open Subtitles | لديكم واحدٌ منا ولدينا واحدٌ منكم |