Vay anasını! Çok teşekkürler. Size bir hediye falan almalıyım. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لك يجب أن أحضر لك هدية أو ما شابه |
Size bir hediye getirmiştim, hani şu beğendiğiniz ayakkabılar. | Open Subtitles | ،لقد جلبت لك هدية هذا هو الحذاء الذي أعجبك لقد جلبت لك زوجين منه |
Bayım evinizin kutsallığını bozmaya teşebbüs edeceksek en azından Size bir hediye sunmamıza izin verin lütfen. | Open Subtitles | سيدي ، بما أننا تعدينا على خصوصية منزلك أقل ما يمكن أن تفعله أن نجلب لك هدية |
Meksika geziniz için Size bir hediye aldım. | Open Subtitles | جلبت لكِ هدية من أجل رحلتكِ إلى "المكسيك". |
Ve Bayan Yu'dan Size bir hediye var. | Open Subtitles | " وهناك هدية من الآنسة " يا |
Oh,sadece Size bir hediye bırakıyordum. Yüzünüze fırlattığım taşlar yüzünden özür dilemek için. | Open Subtitles | كنت فقط أترك لكِ هدية اعتذاراً مني عن إلقاء الحصى بوجهك |
Sadık İngilizler, Şerifinizle Size bir hediye getirdik. | Open Subtitles | الزملاء الإنكليز ، عمدة البلدة و أنا أحضرنا لكم هدية |
Daha önce kötü bir izlenim bırakmış olabileceğimden Size bir hediye aldım. | Open Subtitles | لقد فهمت أنه قد يكون لديك إنطباع سيء عني لذلك إشتريت لك هدية |
Size bir hediye gönderecek olsaydım bu, balık kemiğini çıkarmanızı sağlayacak daha iyi bir alet olurdu. | Open Subtitles | لو صنعت لك هدية ستكون افضل آداة لإزالة عظام السمك. |
Anne,Size bir hediye getirdim İpucu vereyim | Open Subtitles | أمي, لقد احضرت لك هدية سأعطيك لمحة عنها |
İyi niyetimin simgesi olarak Size bir hediye sunmak isterim. | Open Subtitles | وكإثبات على حسن نيتي، أقدّم لك هدية... |
Size bir hediye vermek istiyorum. | Open Subtitles | ارغب فى ان اقدم لك هدية |
Ed'le ben bütün hafta boyunca Size bir hediye hazırladık. | Open Subtitles | لذا كنا أنا وإيد نعد لك هدية. |
Hey, Size bir hediye aldım. | Open Subtitles | مرحباً ، لقد أشتريت لك هدية |
Song Şansölyesi'nden Size bir hediye, Ulu Han. | Open Subtitles | (هدية من مستشار (سونج أيها الخان العظيم |
Song Şansölyesi'nden Size bir hediye, Ulu Han. | Open Subtitles | (هدية من مستشار (سونج أيها الخان العظيم |
Davanıza yardım etmesi için, Size bir hediye aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرتُ لكِ هدية ستساعدكِ بقضيتكِ |
Size bir hediye getirdim ve bu hediye benim. | Open Subtitles | ولقد جلبت لكم هدية , و الهدية هى أنا |
O zaman Size bir hediye alayım. | Open Subtitles | أنا سأحضر لكم هدية الآن. |