Buradaki ders şu, size olduğunu düşündüğünüz duygular aslında Sizin tarafınızdan yapılır. | TED | لذا فإن الدرس هنا هو أنّ المشاعر التي يبدو أنها تحدث لك هي فعلياً تُصنع من قبلك. |
Bu fatura Sizin tarafınızdan imzalanmış. | Open Subtitles | هذه الفاتورة قد تم التوقيع عليها من قبلك |
Sizinle ne kadar konuşursak konuşalım, Sizin tarafınızdan duyulmadığımızı hissediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشعر أنه مهما تحدثنا إليك فإنه لا يتم سماعنا من قبلك هذا الإعلان الأخير يوضح وجهة نظري |
Sizin tarafınızdan yapılan bir estetik operasyon geçirmiş. | Open Subtitles | كما أنها حظيت بعملية تجميلة قد أجريت من قبلك |
Mucizelerle, teknik olarak zar zor mümkün olan, çok yüksek riskli ve şu anda aslında başarılamayabilecek olan şeylerden bahsediyorum, kesinlikle Sizin tarafınızdan değil. | TED | من خلال معجزات، أعني الأشياء التي هي من الناحية التقنية بالكاد ممكنة، ذات مخاطر عالية جداً، وربما لا تكون في الواقع بارعة في هذه اللحظة من الوقت، بالتأكيد ليس من قبلك. |
-Ölüm kağıdı sizde. -Evet. Sizin tarafınızdan imzalanmış. | Open Subtitles | لديك شهادة الوفاة نعم موقعة من قبلك |
Hepsi dikkatlice tasarlanıp, onaylandı. Sizin tarafınızdan. | Open Subtitles | كلها مصممة بعناية و مصدقة من قبلك |
İşin sırrı tahtakurularının Sizin tarafınızdan rahatsız edildiğini farzetmek. | Open Subtitles | الخدعه تكمن بتخيل الحشرات - "لايبول؟" - وهي تعض من قبلك |
Sizin tarafınızdan kabul edilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون معترفاً بي من قبلك |
Koduma bir göz attım da en naif parçalarım Sizin tarafınızdan yazılmamış. | Open Subtitles | لقد ألقيت نظرة إلى... رمزي البرمجيّ. وأجزائي الأكثر أناقة لم تكن مكتوبة من قبلك. |
- Sizin tarafınızdan mı? - Hayır, Ian tarafından. | Open Subtitles | من قبلك - من إين , أنا سرقتها لكي أوقفه |
Bu yer Sizin tarafınızdan kurgulandı. | Open Subtitles | لقد أنشئ هذا المكان من قبلك |
Ne olursa olsun Sizin tarafınızdan değerlendirilebilirim Bay Spratt. | Open Subtitles | سيُحكم عليّ من قبلك يا (سبرات) مهما يحدث |
Hem de Sizin tarafınızdan! | Open Subtitles | من قبلك |