Kazadan önce duyduğum son şey, bir iyilik istediğindi. | Open Subtitles | آخر شيء سمعته قبل تحطم الطائرة هو أنك تطلبين خدمة |
- Ne demek. Şu an ihtiyacın olan son şey bir memurun dahil olduğu ölümcül incelemedir zaten. | Open Subtitles | آخر شيء نحتاجه الآن هو التدقيق بتورط ضابطة في وفاة |
Her zaman iyi bir katolik olmuşumdur bu yüzden yapmak istediğim son şey bir pederi tutuklamak olur ama mecbur kalırsam yaparım. | Open Subtitles | ويصادف أنني كاثوليكية مؤمنة وبالتالي فإن آخر شيء أود القيام به هو إعتقال قس ولكنني سأفعل لو اضطررت |
Yapmak istediğim son şey bir gülümseme takınıp yabancılarla havadan sudan konuşmak. | Open Subtitles | أخر ما اريدهُ ان اصطنع الابتسامة واتحدث عن الجو مع بعض الغرباء |
- Earl'ün ihtiyaç duyduğu son şey bir randevu. | Open Subtitles | من الواضح بأنكِ كنتِ تشربي أخر ما يحتاج إيرل الآن هو موعد |
Zaman meselesinin üstüne ihtiyacımız olan son şey bir Hindistan-Pakistan savaşı. | Open Subtitles | آخر شيء نحتاج إليه هو الحرب بين الهند وباكستان على رأس الوضع زمان. |
Hükümetin istediği en son şey bir vatandaşı kurtarmak için bizi paramiliter bir bölgeye göndermek. | Open Subtitles | آخر شيء تُريده الولايات هُو إرسالنا مجموعة شبه عسكريّة لإنقاذ مُواطنة. |
Hatırladığım son şey bir hokey maçı. | Open Subtitles | آخر شيء أتذكّره هو، لعبة الهوكي |
Ölmeden önce duyduğu son şey bir yalandı. | Open Subtitles | آخر شيء سمعه قبل أن يموت كان كذبه. |
Askerimizin gördüğü son şey bir şırıngaymış. | Open Subtitles | الحقنة كانت آخر شيء شاهده الجندي |
Yapacakları son şey bir kadınla konuşmak. | Open Subtitles | انا اعنى,آخر شيء قد يقدمون على فعله هو ان يتكلموا معكِ كإمرأه... |
Ancak bunu yaptığınızda, göreceğiniz son şey bir kara delik olabilir. | Open Subtitles | لكن إن قُمت بذلك قد تكون آخر شيء ستراه |
Zayıfsın, ihtiyacın olan son şey bir rakibinin çok miktarda yüksek kaliteli malı ele geçirmesi olur. | Open Subtitles | أنت ضعيف- - آخر شيء تحتاجه هو منافس يغتنم حمولة من منتج راق |
Yapacağımı düşündüğüm en son şey bir gezgine ihanet etmekti ama başka şansımız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | آخر شيء أنا فكرت وأود أن تفعل هو بدوره على زميل المسافر... ولكن في الحقيقة أنا لا أعتقد كان لدينا أي خيار آخر. |
Bu gece isteyeceğimiz son şey bir hadise olması. | Open Subtitles | آخر شيء نريده الليلة هو حدوث حادث |
Şu anda isteyeceğin son şey bir çocuk olur. | Open Subtitles | آخر شيء تريدينه الآن هو طفل |
Brentwood'taki tek katlı evimin zemininden gördüğüm son şey bir CIA ajanının gözüme iğne soktuğuydu. | Open Subtitles | آخر شيء رأيته من طابقي (في شقة (برينتوود، هو عمل مخابرات مركزيّة يضع إبرة داخل مقلتي، |
Ürünümüzü Amerika'da yapmaktan gurur duyuyorum. Siz ikiniz, konuşmak yok. İhtiyacımız olan son şey bir ittifak. | Open Subtitles | انتم الأثنين, توقفو عن الكلام .أخر ما نريده هو اتحاد عمال |
İhtiyacımız olan son şey bir dava açılması. | Open Subtitles | أخر ما نحتاجة دعوة قضائية ضدنــا |
Yaptığı son şey, bir kadeh şarap istemekti. | Open Subtitles | أخر ما قام به هو أن طلب كأساً من النبيذ |