"son vermek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لإنهاء
        
    • كي يتوقف
        
    • لوضع حد
        
    Yine de bu sıkça olan bir şeydi çünkü ailem, ırk ayrımına son vermek için Virginia kırsalında beyaz bir toplulukta yaşıyordu. TED مع ذلك، حدث ذلك كثيراً لأن عائلتي تم اسكانها في مجتمع بريف فيرجينا كإجراء لإنهاء الفصل العنصري.
    Ve buna son vermek için, bu uzun işlemlerin neticesinde, gezegeni tam anlamıyla beslemeyi başaramıyoruz bile. TED و لإنهاء كل ذلك, في نهاية هذه العملية الطويلة, نحن حتى لا نقوم بإدارة التغذية بشكل صحيح
    Haklısın. Buna bir son vermek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Open Subtitles ، أنتِ محقة علينا فعل كل ما بوسعنا لإنهاء هذا
    Aptalca laflarına bir son vermek için. Open Subtitles كي يتوقف عن الهراء
    Planlarınızı tam olarak biliyorum ve buna bir son vermek için burdayım. Open Subtitles انا اعلم بالتحديد ما تخطط له و انا هنا لوضع حد له
    O zaman neden tüm bunlara bir son vermek için sevdiğim adamı öldürmem gerekiyor? Open Subtitles . لذا لم علي قتل من احب , لإنهاء كل هذا ؟
    Yemin ederim, bu duruma son vermek için canımı - ...canımı verirdim. Open Subtitles أقسم أنني قد أدفع حياتي ثمناً لإنهاء... هذا الوضع.
    Mileena'nın Kitana'ya karşı beslediği nefrete rağmen Shao Kahn, yıllar önce başladığı işe son vermek için kız kardeşleri gönderdi. Open Subtitles بما أنّ (مالينا) قد نما لديها شعور بأنّ مُنافستها هيّ (كيتانا) أرسل (شاوكان) الشقيقتين لإنهاء ما بدأه مُنذ أعوام طويلة.
    Buna bir son vermek için başka bir yol daha var. Open Subtitles هُناك طريقة أخرىَّ لإنهاء ذلك.
    Buna bir son vermek için tek bir yol var. Open Subtitles هناك فقط طريقة واحدة لإنهاء هذا الأمر
    Hayatına son vermek için yukarı çıkan birini kurtarmak. Open Subtitles منع أحد من صعود الدرج لإنهاء حياته
    Bu şeye bir son vermek için onları kendi elleriyle öldürür. Open Subtitles سيقتله لإنهاء الأمر
    Buna bir son vermek için başka bir neden gibi geldi bana. Open Subtitles يبدوا سبباَ آخر لإنهاء الحالة
    Bu deliliğe son vermek için geç değil. Open Subtitles -لم يأزف الوقت لإنهاء هذا الجنون
    Sanırım, buna son vermek için Woody'i feda etmek istiyor. Open Subtitles أعتقد فعلا أنّه مستعد للتضحية بـ(وودي) لإنهاء هذا.
    Istırabına bir son vermek için elimde silah bile yok. Open Subtitles لا أملك حتى سلاح لإنهاء بؤسك.
    Vale dilek hakkını... ..senin acınlarına son vermek için kullandı. Open Subtitles الأمنية التي أعطيتِها لـ (نيف) استعملها لإنهاء معاناتك
    Aptalca laflarına bir son vermek için. Open Subtitles كي يتوقف عن الهراء
    Blockbusters Video yüzünden gelmiştim Benny Joon sorununa bir son vermek için. Open Subtitles - حقاً, جئت هنا لأخذ الفيديو لفيلم أبحث لوضع حد ذلك لقصة بيني و جون مره واحده وإلى الأبد
    Savaşa son vermek için çabalayan kişi benim. Open Subtitles إنه أنا من سعى لوضع حد لنهاية القتال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus