2010'un sonbaharında, Guatemala'dan bir arkadaş Octavio'ya TEDTalk'a giden bir link yolladı. | TED | في خريف 2010 , صديق من جواتيمالا ارسل الى اوكتافيو رابط تيدتوك. |
2009'un sonbaharında, genç bir adam Boston Polis Departmanı tarafından tutuklandı. | TED | في خريف ٢٠٠٩، ألقي القبض على شاب من قبل شرطة بوسطن. |
Ve Nazilerdeki bu bireysel yozlaşma 1943 sonbaharında Yahudilerin karşı koymasına zemin hazırladı. | Open Subtitles | وقد كان فساد نازييين فرديين الذي مكّن اليهود من المقاومة في خريف 1943 |
Konuşmamın başında söylediğim gibi, 1989 sonbaharında, Berlin sokaklarındaki bu insanların ceplerinde, mobil telefonlarının olduğunu hayal edin. | TED | وكما قلت في البداية ، تخيّلوا لو أن جميع هؤلاء الناس في شوارع برلين في خريف سنة 1989 كان لديهم هواتف نقالةٍ في جيوبهم. |
1902 sonbaharında Başkan Theodore Roosevelt Beyaz Saray'dan biraz uzaklaşmak için Mississippi'ye giden bir trene bindi. Smedes adlı bir kasabada kara ayı avlamayı planlıyordu. | TED | كان خريف عام 1902، والرئيس ثيودور روزفلت احتاج الى اجازة قصيرة من البيت الابيض فأخذ قطاراً الى مسيسيبي ليصطاد الدببة السوداء خارج مدينة تدعى سميدس. |
1849 yılının sonbaharında kendi kendine bir yola çıktı, Pensilvanya'ya ve özgürlüğe giderken Kutup Yıldızı'nı takip etti. | TED | في خريف عام 1849، انطلقت بمفردها، مُتتبعة نجمة الشمال إلى بنسلفينيا، وإلى الحرية. |
1771 sonbaharında, James Somerset ve Charles Stewart karşı karşıya geliyor. | TED | اذا في خريف عام 1771، واجه جاميس سومرست تشارلز ستيوارت. |
1945 sonbaharında savaş bitti ve kamplar kapatıldı. | TED | في خريف 1945 أنتهت الحرب وأغلقت المعسكرات |
Bombardımanlara ve mahrumiyete rağmen Alman halkının morali, 1944 sonbaharında ilginç bir şekilde yüksekti. | Open Subtitles | رغم القصف رغم الحرمان كانت الروح المعنوية للشعب الألمانى بحلول خريف 1944 عالية بشكل مثير للدهشة |
Kadınlar, hayatlarının sonbaharında, Hastings, ...çılgınca bir düşünceye kapılıp aşk isterler. | Open Subtitles | المرأة في خريف العمر يا "هستنغز" تصبح تواقة للحظة واحدة مجنونة |
Ve 1919 sonbaharında, doğuya, bilinmeze doğru 5000 kilometrelik yolculuğa başlamak için Kuzey Pasifik trenine bindim. | Open Subtitles | ذلك، في خريف عام 1919 ركبتالمحيطالهادئلرحلة3000 ميلبالاتجاهالشمالىالشرقى |
1992 sonbaharında Bay Seinfeld'le kısa bir beraberliğim oldu. | Open Subtitles | واعدت السيد سينفيلد لبضعة أسابيع في خريف 1992. |
1934'ün sonbaharında, ciddi duygusal çöküşlerinden ilkini yaşadı ve üniversite revirinde zaman geçirdi. | Open Subtitles | في خريف عام 1934، تعرض لنوبة أولى تطورت إلى سلسلة من الانهيارات وقضى وقتاً في المصحة. |
Okulu, The Ron Clark Academy 2006'nın sonbaharında Atlanta Georgia'da açılacak. | Open Subtitles | مدرسته "أكاديمية رون كلارك" ستفتح في أطلانطا جورجيا في خريف 2006 |
2001 sonbaharında etekler dizden 12 santim aşağıda iken 2006'da dizden 5 santim yukarıdaysa şu anki oranı düşünürsek 2012'de etek boyu ne olur? | Open Subtitles | اذا كانت حاشية الفستان في خريف 2001 حوالي 6 انش تحت الركبة و حاشية الفستان في خريف 2006 حوالي 2 انش فوق الركبة |
2006 sonbaharında gökbilimciler, insanoğlunun şu ana dek şahit olduğu en büyük yıldız patlamasını gözlemlediler. | Open Subtitles | فى خريف 2006 رأى العلماء أعنف إنفجار كوني شهده الجنس البشري |
- Bir zarftaki çay kaşığı kadar şarbon 2001 sonbaharında Birleşik Devletler meclisini kapatmaya yetti. | Open Subtitles | كمية صغيرة من الجمرة الخبيثة الجافة وجدت في مظروف تسببت في إغلاق مجلس الشيوخ للولايات المتحدة في خريف 2001 |
Çocuklar, 2008 sonbaharında ufak bir sorunum vardı. | Open Subtitles | يا أطفال, في خريف 2008 كان لدي مشكلة صغيره |
2009 sonbaharında üst katımıza yeni bir çift taşınmıştı. | Open Subtitles | في خريف 2009 انتقل ثنائي وسكن بالطابق الأعلى |
Hâl böyleyken, 2009 sonbaharında, onun da bir kız arkadaşı olmuştu. | Open Subtitles | ومع ذلك ، في خريف 2009 هو الشخص الذي حصل على حبيبة |
40larda, 50lerde ve 1972 sonbaharında çok ünlü bir televizyon yıldızıydı. | Open Subtitles | كان نجماً تلفزيونياً بارزاً في الاربعينيات والخمسينيات وخريف العام 1972 |