"sorguladım" - Traduction Turc en Arabe

    • استجوبت
        
    • إستجوبت
        
    • شككت
        
    • باستجواب
        
    • استجوبته
        
    • إستجوبتُ
        
    • أستجوبت
        
    • أشكك في
        
    Bu mahkumu sorguladım ve bir suç işlediğine inanmıyorum. Open Subtitles لقد استجوبت هذا السجين و لم اجد رجاءا منه
    Mahkumu sorguladım ve bir suç göremedim. Open Subtitles لقد استجوبت السجين ولم أجد فيه علة واحدة
    6 kadını sorguladım. Onun kadınlar için Tanrı'nın bir lütfu olduğunu düşünüyorlar, her zaman etraflarında bulamasalar bile. Open Subtitles لقد استجوبت 6 نساء الذين يعتقدون أنه هبة من الرب لجنسهم
    Gece geç vakitlere kadar vicdanımı sorguladım sırf bu karışık durumdan çıkayım diye. Open Subtitles إستجوبت ضميري خلال الساعات العميقة من الليل فقط للصحوة في التشويش الأعظم دعني أَذهب هم ينتظرونني للرقص
    - Bunlar hakkında Joyce'u sorguladım. - Evet? Open Subtitles ــ لقد إستجوبت جويس عن كل هذا ــ ومن ثم ؟
    Delirdiğini düşünüp liderliğini sorguladım bu mücadelenin her safhasını bir kere daha düşündüm. Open Subtitles اعتقدت أنك جُننت، و شككت بقيادتك، شككت بكل خطوات الحملة.
    Bütün tanıkları şahsen sorguladım. Open Subtitles قمت شخصيا باستجواب كل الشهود
    Onıu iki saat sorguladım. Tek bir ses bile çıkarmadı. Open Subtitles لقد استجوبته لساعتين لم ينطق بكلمه واحده
    Bakın, Tilman'ı sorguladım, gerçekten dengesiz birisiydi. Open Subtitles النظرة، إستجوبتُ تيلمن، هو أُزعجَ إلى حدٍ كبير.
    Rehabilitasyon Merkezindeki herkesi sorguladım ve her şey tıpkı pis eski sevgilinin söylediği gibi. Open Subtitles استجوبت كل مقيم في منزل التأهيل ذلك، و الأمر كما قال الخليل السابق الوضيع
    O güzel kızlardan birini bizzat sorguladım, şu ana dek bu saldırılardan... canlı kurtulan tek kişi o. Open Subtitles عن نفسي استجوبت خادمة هي الناجية الوحيدة من الهجمات حتّى الآن.
    Birkaç mahkumu sorguladım, başka bir göreve gittim. Open Subtitles استجوبت سجينين، وقدت مهمة أخرى
    Caldwell'i tekrar sorguladım. Open Subtitles . لكن لا يوجد اثر لمكان مكوثه استجوبت "كالدويل" مجدداً قال أن "برايس" أشتري
    Bayan Curtis'i o konuda sorguladım. Open Subtitles استجوبت السيدة كورتيس حول ذلك.
    Bildiğin gibi, daha önce bir çok suçluyu sorguladım. Open Subtitles تعرف، لقد إستجوبت العديد من الجناة من قبل
    Tüm peyzaj çalışanlarını sorguladım. Open Subtitles إستجوبت كل أعضاء فريق الهندسة البيئية
    Virüsün mutasyona uğradığını fark ettiğimde kendimi sorguladım, dediğin şeyi hatırladım. Tanrı'yı oynayamam. Open Subtitles حينما علمت أن الفيروس يتحور، شككت بنفسي وتذكرت ما قلته وأنني لا يسعني لعب دور الرب
    Ben de onun akıl sağlığını sorguladım, çünkü ikimiz de on yaşındayız. Open Subtitles شككت في سلامة عقله، لأن كلانا بعمر العاشرة
    Adamı sorguladım sadece. Open Subtitles لقد قمتُ فحسب باستجواب الرجل
    Ben sorguladım! Onar sorguladı! Evini aradık. Open Subtitles لقد استجوبته و هم استجوبوه و قد فتشنا منزله
    Herkesi sorguladım, en büyük zanlı Megan. Open Subtitles إستجوبتُ كُلّ الأشخاص الآخرين، لكن (مايغن) أفضل مشتبه به
    Neyse ki kendisini daha yakından sorguladım, değil mi? Open Subtitles ألست فرحاً أني أستجوبت هذا الرجل عن كثب؟
    Her zaman kararımı sorguladım ama doğru çözüm bu değil. Open Subtitles وما زلتُ أشكك في قراري لكن هذا ليس الحل المناسب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus