"sormadı" - Traduction Turc en Arabe

    • يسأل
        
    • يسألني
        
    • يطلب
        
    • تسألني
        
    • يسألك
        
    • لم تسأل
        
    • يسألنى
        
    • سأل
        
    • سألك
        
    • لم تطلب
        
    • يسأله
        
    • يَسْألْ
        
    • لم تسألك
        
    Bu palyaço en azından Yahudi olup olmadığı mı sormadı. Open Subtitles على الأقل لم يسأل هذا المهرج عما إن كنت يهودياً
    Anneme davetiyeyi sormadı, üstelik annemin kocaman çantasında duruyordu. TED ولا يسأل والدتي عن الدعوة التي في أسفل حقيبة يدها الضخمة.
    Şu kontrol ziyaretinde, "Neden daha önce hiçbir doktorum bana evimi sormadı?" diye sordu. TED في زيارة المتابعة تلك، قالت: “ لماذا لم يسألني أي من أطبائي عن منزلي من قبل؟
    Şu okul arkadaşını bizde kal diye çağırdı ve bana sormadı bile. Open Subtitles لقد دعا صديقاً له من الجامعة ليقيم في منزلنا ولم يطلب رأيي
    Neden o muhabir bana cevap verebileceğim başka birşey sormadı ki sanki Open Subtitles لماذا لم تسألني تلك المراسلة سؤال أستطيع الإجابة عليه
    Hiç kimse sormadı. Hiç kimse o silahlar için parayı nereden bulduğunu sormadı. Open Subtitles لم يسألك أحد, لم يسألك أحد من أين أتيت بالمال الازم لشراء هذه الأسلحة
    Tabii ki bu sorunun cevabını içeren hiçbir sayfa bulamazsınız çünkü daha önce kimse sormadı bu soruyu. TED بالطبع، لا توجد صحفة على الإنترنت تحوي الإجابة على ذلك السؤال لأنه لم يسأل أي شخص ذلك السؤال من قبل.
    Demek istediğim, eğer bana çıkma teklif etmek istediyse, sadece niye sormadı? Open Subtitles أقصد , إذا أراد أن يسألني لـ للخروج معه لماذا لا يسأل فقط ؟
    Hiç kimse bana minicik bir kulübede yaşamak ister miyim diye sormadı. Open Subtitles لم يسأل أحد بيندر أبداً إذا كان يريد العيش في منزل صغير جداً
    Kimse kan kaybına razı mısın, ya da seni listeye sokmamız için... ya da seni listeye sokmamız için takla atar mısın diye sormadı. Open Subtitles لم يسأل أحد لو تتخيل النزيف أو إن كنت تتعثر أو تتشقلب أو تجر عربة للدخول في القائدة
    Gidip geldim, sağlık hizmetlerinde her çeşit insan gördüm ama kimse bana evimi sormadı." TED ظللت أذهب وأعود ورأيت جميع أصناف الناس في العناية الصحية لم يسألني أحدهم عن منزلي
    Evet, kimse bana fikrimi sormadı. Koymuşlar işte. Open Subtitles أجل حسناً, لم يسألني أحد عن رأيي ألزموني بذلك ببساطه
    Dansa gitmeyeli yıllar olmuştur. Ne var ki, kimse sormadı. Peki! Open Subtitles لقد مر دهر مذ ذهبت للرقص لأن أحداً لم يطلب مني
    Az önce ona ortağının öldüğünü söyledin, nasıl olduğunu bile sormadı. Open Subtitles أنت فقط قلت له وقد قتل شريكه، وانه لم يطلب حتى ما حدث.
    Hiçbir şey söylemedi, hiçbir şey sormadı, hiç hareket etmedi. Open Subtitles لمّ يتفوّه ببنت شفة ، و بالتالي لمّ يطلب شيئاً ، و لم يبرح مكانه.
    Ben de ordudan yeni ayrılmıştım, ve bilirsiniz, evlendiğimiz zaman, gitti hamile kaldı ve bana sormadı bile. Open Subtitles كنت قد غادرت الجيش وحسب و كما تعلمين وعندما تزوجنا أولاً ذهبت وحملت ولم تسألني أبداً حتّى
    Dedektif Bell size görüp görmediğinizi sormadı, nerede bulabileceğimizi sordu. Open Subtitles المحقق بيل لم يسألك ان رأيته سألك أين من الممكن أن نجده
    Bir kere bile başının dertte olup olmadığını sormadı, tutuklu muyum demedi, avukat istemedi. Open Subtitles لم تسأل لو مرة ان كانت في ورطة او معتقلة او طالبت بمحامي لم تفعل اي من ذلك
    Kimse bana dizide ne yaptığımı bile sormadı. Open Subtitles ولم يهتم أحد حتى أن يسألنى عن دورى فى العرض
    Ama hiç kimse ona bu konuda ne düşündüğünü sormadı. Open Subtitles لكن لا أحد سأل الأم من قبل كيف هو شعورها عن ذلك.
    Bunca zaman sana birileri hiç nasıl hissettiğini sormadı mı? Open Subtitles هل سألك أحد طيلة الوقت المنقضي عن شعورك؟
    Yani tam olarak sormadı ama işte dadı geç kalmıştı, başka birini de bulamadı. Open Subtitles يارجل أعني . هي لم تطلب مني بمعنى الكلمة
    Evlendikten sonra kimse kocan ne iş yapıyor diye sormadı mı? Open Subtitles ‎أول سؤال يسأله أي أحد بعد الزواج ‎ماذا يعمل زوجك؟
    - Sana hayat hikayeni sormadı. Open Subtitles هو لَمْ يَسْألْ عن سيرتكَ الذاتيةِ.
    Bütün gün ne yaptığınızı hiç sormadı mı? Open Subtitles لم تسألك أية أسئلة عما كنت تفعل طوال النهار؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus