Soruşturma sırasında kan örneği elde ettiklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا إنهم حصلوا على عينة دمّ أثناء التحقيق. |
Bir Soruşturma sırasında ortaya çıkacak tek bir tane küçük detay var. | Open Subtitles | هناك فقط تفصيل صغير واحد سيظهر أثناء التحقيق. |
Soruşturma sırasında masum insanlara hayati zararlar verdiğini fark edince çok daha zor. | Open Subtitles | ولكنّه صعباً خصوصاً عندما تُدرك أنّكَ حوّلتَ أُناس بريئين إلى ضرر مباشر أثناء التحقيق |
Bunun içinde Soruşturma sırasında elde ettiğimiz bilgiler var. | Open Subtitles | وفي هذا الصدد، ثمة معلومات أستطعنا الحصول عليها من خلال التحقيق معه |
Latin cemaatinin pek çok üyesi, Soruşturma sırasında yalan söylediği için onu suçlamış. | Open Subtitles | العديد من أعضاء المجتمع اللاتيني إتهموه بالكذب خلال التحقيق |
Eğer aralarında bir ilişki olsaydı, Soruşturma sırasında bunu fark ederdik. | Open Subtitles | إن كان هذان الإثنان على علاقة غرامية كنا لنكتشفها مسبقا في تحقيقنا |
Soruşturma sırasında ofisim tüm gücüyle arkanızda olduğunu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أن لديك القوة الكاملة لمكتبي ستكون خلفك أثناء التحقيق |
- Soruşturma sırasında sıkıntı olur. - Evet. | Open Subtitles | السير، وسنكون في ورطة أثناء التحقيق. |
Bir Soruşturma sırasında Childress'in defterlerine el koyan eski bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل فِدراليّ سابق (صادر جميع مفكرات (شيلدراس أثناء التحقيق |
Soruşturma sırasında imkansız. | Open Subtitles | لن يكون ممكنًا أثناء التحقيق. |
Walker, Dışişleri Bakanı'na komplo kurduğumuzu Soruşturma sırasında da ona sığınacak yer sağladığımı söylemiş. | Open Subtitles | يقول (واكر) أننا تآمرنا لأجل تقلد وزارة الخارجية ويقول أنني أعطيته، ملاذًا أثناء التحقيق |
Eminim Soruşturma sırasında sizin yanlış bir şey yapmadığınızı anlamışlardır. | Open Subtitles | - لا لست كذلك - حسنا ً، أنا واثقة من أنهم اكتشفوا خلال التحقيق بأنك لم ترتكب أي خطأ |
- Vasiyet etmiş ama alan olmamış. - Amcayla Soruşturma sırasında görüşmüştüm. | Open Subtitles | نعم ,نعم , قابلت العم خلال التحقيق |
- Soruşturma sırasında Ziane herhangi bir kanıt sunmadı hiç. | Open Subtitles | زيان لم يقم بإدخال أي دليل خلال التحقيق |
Soruşturma sırasında Ziane herhangi bir kanıt sunmadı hiç. | Open Subtitles | زيان لم يدخل أي دليل خلال التحقيق |
Soruşturma sırasında bilgileri saklamıştık. | Open Subtitles | خلال التحقيق قمنا بإخفاء بعض المعلومات |
Soruşturma sırasında öğrendim. | Open Subtitles | خلال التحقيق تبين لي |
Savcılık Soruşturma sırasında organize suç örgütüyle ortak çalıştığınızı öğrenmiş McBride'ı öldürmek isteyen kişilerle yani. | Open Subtitles | المحامي علم أنك تعاونت مع أعضاء جريمة منظمة في تحقيقنا " أشخاص يريدون مقتل " ماكبرايد |