Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب |
Yalnızca ufaklığa bir kaç soru soracağım ve yakanızdan düşeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد سؤال الطفل بضعة أسئلة وبعدها سأترككِ وشأنك |
Şimdi hepinize çok kişisel bir soru soracağım. | TED | أود الآن أن أسألكم جميعا سؤال شخصي للغاية |
Size birkaç soru soracağım. Lütfen elinizden geldiğince cevap vermeye çalışın. | Open Subtitles | سوف أقوم بسؤالك بضعة أسئلة أرجو أن تردى بأفضل ما لديك |
Alakası olabilir... Kendi merakımı tatmin etmek için birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | إنّها ذات صلة بالمرحلة النهائيّة، إنّما سأطرح بعض أسئلة لإرضاء فضولي. |
Size bir soru soracağım. | Open Subtitles | تعال إلى هنا دعني أسألك سؤالاً |
Onu orada bırakacağım çünkü Paul'a bir soru soracağım. | TED | إذاً سأقوم بترك ذلك هناك لأن لدي سؤال لباول. |
- Bak sana bir soru soracağım... bana bu konuda kesinlikle doğruyu söyle. | Open Subtitles | -لدى سؤال يجب ان أوجهه لك: . وانه من المهم ان تجاوبه بصراحة. |
Acelem var ve bir soru soracağım. | Open Subtitles | أنا مستعجل نوع ما, ولدي سؤال أريد إجابته |
Şimdi sizlere çok zor bir soru soracağım. | Open Subtitles | الان سوف أسأل كل واحد منكم , سؤال صعب للغاية |
Ben Tony Pijama şu andan itibaren soru soracağım. Otur! Otursana! | Open Subtitles | أنا توني بيجاما وأنا مستعد من الأن أنا مستعد لتلقي اي سؤال |
Bu yüzden sana tek bir soru soracağım Ortalığı sallamaya hazır mısın? | Open Subtitles | لذلك لدى سؤال واحد فقط لك: هل أنت جاهز للتأرجح؟ |
Bu yüzden sana tek bir soru soracağım Ortalığı sallamaya hazır mısın? | Open Subtitles | لذلك لدى سؤال واحد فقط لك: هل أنت جاهز للتأرجح؟ |
Arkadaş olmak niyetinde değilim. Bir boksörü hakkında birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | لا أبحث عن الأصدقاء أريد فقط طرح أسئلة عن أحد المقاتلين |
Sana birkaç soru soracağım ve tamamen dürüst olmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك بضعة أسئلة وأودّك أن تكون صادقًا تمامًا معي. |
Sana bir soru soracağım. | Open Subtitles | دعني أسألك سؤالاً دعني أسألك سؤالاً |
Haksızlık ya da değil. Sana bir soru soracağım. | Open Subtitles | عدل أملا ، أريد أن أسألك سؤالا |
Sana bir soru soracağım Sadık, sen hiç olmazsa denedin. | Open Subtitles | أريد أن أسألك عن شئ بما أنك على الأقل حاولت |
Size bir soru soracağım, basit bir soru doğru cevaplarsanız sizi bu gece havaalanından çıkarabilirim. | Open Subtitles | لذا سأسألك سؤالاً واحداً إذا استطعت إعطائى الجواب الصحيح، أستطيع أن أخرجك من هذا المطار الليلة |
Sana sadece tek bir soru soracağım. | Open Subtitles | إن لديّ سؤالٌ واحد فحسب. |
Bunun için çaba harcamak istediğine memnunum, ama sana bir soru soracağım. | Open Subtitles | تعلَم، أنا سعيد لأنكَ ترغَب في بذلِ الجُهد لكن عليَ أن أسألكَ سؤالاً |
Sadece bir kaç soru soracağım, ...birisinin gözünden bir şeyler kaçabilir. | Open Subtitles | أنا فقط لديّ بعض الأسئلة لأعرف هل فات شيء ما على أحد |
Sana bir soru soracağım. Yarışmaya girdin mi? | Open Subtitles | دعْني إسألْك سؤالاً هَلْ دَخلتْ المسابقة؟ |
Sakin ol, sana birkaç soru soracağım, tamam mı? | Open Subtitles | اهدأى, يجب أن أسألكِ بضعة أسئلة, اتفقنا؟ |
Sana politika hakkında bir soru soracağım, sadece bir. | TED | ولذا سوف أسألك سؤالًا واحدًا في السياسة، واحد فقط. |
Şimdi size bir soru soracağım | Open Subtitles | والآن لابد أن أسألكم سؤالاً واحداً |
Ve bu anlamda hepinize bir soru soracağım. | TED | وفي هذا السّياق، أودّ أن أطرح عليكم جميعا سؤالا. |
Size birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | أريد أن أسئلك أسئلة وأعرف أنك لا تستطيعين التحدث لكن |