Kim olduklarını, nereden geldiklerini açıklamaya ve diğerlerine de sorular sormaya başlıyorlar. | TED | ويبدأون بتوضيح من يكونون ومن أين أتوا، ويبدأون بطرح الأسئلة على بعضهم البعض، |
Ve sonra, adamlarınız çıka geldi o nedime yaklaştı ve araçla ilgili bir sürü sorular sormaya başladılar. | Open Subtitles | ثم جئتم للمكان والوصيفات يأتون إلي ويبدأون بطرح الأسئلة عن سيارة السحب |
Bir bomba hakkında polisi ararsan, aradığın numarayı takip ederler ve sorular sormaya başlarlar. | Open Subtitles | تتصل بالشرطة بشأن تهديد قنبلة سيتعقبون الرقم وسيبدؤون بطرح أسئلة |
Biri profili sızdırmış. Basın, yüz simetrisiyle ilgili sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | الصحافة بدأت تسأل أسئلة عن التناسق الوجهي |
Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı. | TED | أعاد لها الطفل، وبدأ يسأل أسئلة عن الأبوة. |
Alakasız noktalarda bana Orca'lar konusunda, bazen de hakkımda sorular sormaya koyuldu. | Open Subtitles | بدأ يسألني في ساعاتِ شاذةِ حول اوركا ومن حين لآخر عني. |
İlk olarak merakının onu neyin işe yaradığı neyin yaramadığı hakkında süreçle ilgili zor sorular sormaya ittiğini söyledi. | TED | أولا، قاده فضوله لطرح أسئلة صعبة بشأن الإجراءات المتبعة، وحول ما نجح منها وما لم ينجح. |
Sonuca hemen ulaşıldığını göstermezsek insanlar sorular sormaya başlar. | Open Subtitles | وإن لم يكن لنا رد حاسم سوف يبدأ الناس فى طرح الاسئلة |
Geri dönersek, yolcular sorular sormaya başlayacaktır. | Open Subtitles | إن قمنا بالعودة فسيبدأ الناس بطرح الأسئلة |
Çalışmalarınız duyulursa insanlar sorular sormaya başlar. | Open Subtitles | إن ظهر عملكَ للعلن، سيبدأ الناس بطرح الأسئلة. |
Ya da biz ona sorular sormaya başlamadan önce ortadan kaybolması gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل أو كانت بحاجة للإختفاء بسرعة قبل أن نبدأ بطرح الأسئلة |
Daha sonra ben sorular sormaya başlayınca işleri hızlandırdınız. | Open Subtitles | ثُمَ بدأت بطرح الأسئلة فتسارعت الوتيرة لديك |
Tamam, ama sorular sormaya başlayacaksan, sen de biraz bir şeyler vermelisin. | Open Subtitles | حسناً, ولكن إن بدأت بطرح الأسئلة فقد تحذرها |
Tamam, ama sorular sormaya başlayacaksan, sen de biraz bir şeyler vermelisin. | Open Subtitles | حسناً, ولكن إن بدأت بطرح الأسئلة فقد تحذرها |
İnsanlar, cevap veremeyeceğin sorular sormaya başlamadan önce buradan ayrılsan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً، قد تودّين الرحيل من هنا قبل أن يبدأ الناس بطرح أسئلة لا تستطيعين الإجابة عليها. |
Evet, dün gece siz ayrıldıktan sonra hakkınızda sorular sormaya başladı ve bir şeyler döndüğünü biliyor. | Open Subtitles | نعم,حسنًا, بعد مغادرتكم ليلة أمس ظلت تسأل أسئلة عنكم واكتشفت الأمر |
Birileri sorular sormaya başladı, etrafta dolaşmaya... izimi kapatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان هناك شخص يسأل أسئلة يتجولفيالأنحاء. كانعليّأن أخفيطريقي. |
Sonra adam buraya geri geldi ve bana seninle ilgili sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | ثم عاد هذا الشخص إلى هنا وبدأ يسألني بعض الأسئلة عنك |
Kozmik bir göz açıp kapama süresinde evrim, hayat hakkında sorular sormaya meyyal, meraklı bir türü ortaya çıkardı. | Open Subtitles | و في طرفة عين كونية انتجَ التطور نوع محب للإستطلاع يميلُ لطرح أسئلة عن العالم الذي حوله. |
Eğer yaparsam "Diğerleri neredeler?" gibi sorular sormaya başlarlar. | Open Subtitles | نعم، حسنا، إذا فعلت ربما يبدأون في طرح الاسئلة أكان هناك أي أشخاص آخرين؟ |
Bu tip sorular sormaya devam ederse, amcık herifler onu aptal sanacak. | Open Subtitles | إنه لا ينفك عن طرح أسئلة هكذه سوف يظنون أنه غبي |
Benim tavsiyemi mi istiyorsun yoksa tekrar rasgele sorular sormaya mı başlayacaksın? "Hipotenüs" nedir? | Open Subtitles | هل تريد حقاً نصيحتي أو تسأل سؤال عشوائي مجدداً؟ |
Dün gece evime çıkagelip sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | أتت لمنزلي البارحه مًزرقه تطرح الأسئله |
Sonra bana tuhaf sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | ولهذا بدأت بسؤالي عن كل انواع الاسئله الغريبه |
Açıkçası, eğer bana sorular sormaya devam edersen boynunu kırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ولكن، بصراحة لو استمريت بطرح الاسئلة سأضطر لكسر عنقك |
Gidip böyle bir veriye bakabilirsiniz ve sadece taksileri saymak yerine farklı sorular sormaya başlayabiliriz. | TED | فيكون بمقدورك الإطلاع على هكذا بيانات، و بدلا عن مجرد حساب عدد سيارات الأجرة، يمكننا أن نسأل أسئلة مختلفة. |
Ancak sorular sormaya başladım ve daha önceden de araştırmış olduğum olağan şeyleri buldum. Örneğin, haritalar nasıl görünüyordu? | TED | ولكن بدأت في طرح الأسئلة والبحث عن الأشياء المعتادة الذي كنت استكشف فيها من قبل، مثل، كيف تبدو الخرائط ؟ |
Polisler geldi, sorular sormaya başladı... ..şüpheleri bertaraf etmek için Kont'un ortadan kayboluşunu tezgahladın. | Open Subtitles | جائت الشرطة من جديد وطرحت الأسئلة فزيّفت اختفاء الكونت لتزيح الشبهة عنك |