Ancak sorun şuydu ki yapay hormonun bu kullanımı [Steve Wilson] inekler için bir çok soruna yol açtı. | Open Subtitles | لأن كل بقرة لم تعالج هو فقدان لفرصة الدخل. ولكن المشكلة كانت في استخدام ذلك الهورمون المصطنع |
Tek sorun şuydu; Robin, Derek adlı çok zengin biriyle çıkıyordu. | Open Subtitles | المشكلة كانت انها كانت تواعد شخص غني جداً اسمه ديريك |
sorun şuydu ki, hiç kimse Halley'e St. Helena'da havanın genellikle berbat olduğunu söylememişti. | Open Subtitles | المشكلة كانت, لم يخبر أحداً هالي بأن الجو في سانت هالي رديء بشكل عام.. |
Ve böylece uzun yıllar denediler, fakat sorun şuydu ki kimyasal olarak onları birleştirmek mümkün değildi. | Open Subtitles | وهكذا فقد حاولوا لسنين عدة لكن المشكلة كانت كيميائيا" بأنك لا تستطيع دمجهم مع بعض |
Ama sorun şuydu, insanlar durmadan bir şeyleri havaya uçuruyordu. | TED | ولكن المشكلة أن الناس كانوا يفجرون كل شيء |
sorun şuydu ki, onu konuşturacak bir yöntemim yoktu. | Open Subtitles | خاطئة المشكلة أنه ليست لدي أي طريقة لدفعه للإعتراف |
Ancak sorun şuydu ki, biz bu adamı tanımıyorduk. | Open Subtitles | لكن المشكلة كانت ، ! أننا لا نعرف من هذا الشخص |
sorun şuydu, eğer karım aslında hiç... | Open Subtitles | المشكلة كانت لو زوجتي لم... ..... َ |
Ama sorun şuydu ki Sanjay Dayal'ın patenti alabilmek için kolunu bacağını satması gerekirdi. | Open Subtitles | ولكن المشكلة كانت أن (سانجاي دايال) عليه أن يدفع الكثير لبراءة الاختراع. |
Ancak sorun şuydu; kurtlar çok hızlı büyürken Mowgli şey, diyelim ki acele etmeyi sevmiyordu. | Open Subtitles | "لكن المشكلة كانت أن الذئاب تكبربسرعةو( ماوكلي)،حسناً.. "دعونا نقول فقط أنه كان يفضل أن يأخذ وقته". |
sorun şuydu ki beni şeyine bile takmamıştı. | Open Subtitles | المشكلة أنه لم يكن يهتم لأمري قطّ |