Siz ikiniz sorunları çözmeye çalışıyor musunuz? | Open Subtitles | أتحاولان حل الأمور بينكما؟ |
Siz ikiniz sorunları çözmeye çalışıyor musunuz? | Open Subtitles | أتحاولان حل الأمور بينكما؟ |
Kuzey Nijerya'da, politik liderler ve geleneksel Müslüman liderler, lojistik ve halk güvenliği ile ilgili sorunları çözmeye yardım etmek için programa doğrudan dahil oldular. | TED | في شمال نيجيريا، السياسيون ، و شيوخ الدين المسلمين ، اصبحوا جزءا فعالا في البرنامج لكي يساعدونا على حل المشاكل اللوجستية و كسب ثقة المجتمع. |
Bence sorunları çözmeye yardımcı olacaklar. | TED | أظن أنهم سيساعدون في حل المشاكل. |
İki yıl süren, sorunları çözmeye yönelik beyhude denemelerden sonra Peter Keating'in sunduğu en düşük maliyetle mesken imkânını sağlayan tasarım, şaşırtıcı derecede maharetli çıktı. | Open Subtitles | بعد عامين من محاولات عقيمه من أجل حل المشاكل التي ينطوي عليها... التصميم المقدم من بيتر كيتنج هو حل ماهر مثير للدهشة انه يوفر أفضل أماكن المعيشة ومع ذلك وضعت على ادنى تكلفة |
Aranızdaki sorunları çözmeye çalışmanızı. | Open Subtitles | أن تحاولوا حل المشاكل بينكم |
(Alkışlar) Bazen oturup şu paradoks hakkında düşünüyorum sorunları çözmeye çalışırken, topluluk olarak, sorunları çözmeye çalışırken -- diğer çok sayıdaki topluluk ile de köprü kuruyoruz LGBTQ camiası, Arap göçmenler camiası gibi şapkasında konfederasyon bayrağı olan biriyle bile oturup konuşabildik gayet de önemli şeyler hakkında. | TED | تصفيق أحيانا أجلس، وأفكر في المفارقة لحل المشاكل، نحن نحاول حل المشاكل في مجتمعاتنا - نبني الجسور إلى العديد من المجتمعات الأخرى، من مجتمع المهاجرين العرب وحتى الجلسوس مع شخص ما من الكونفدرالية وتحدث عن الأشياء في الواقع |