Bırak da sorunlarını çözmek için sana yardım edeyim. | Open Subtitles | دعني أساعدكَ في حلّ مشاكلك. |
Bırak da sorunlarını çözmek için sana yardım edeyim. | Open Subtitles | دعني أساعدكَ في حلّ مشاكلك. |
Dünyanın sorunlarını çözmek için herkesin fikirlerini mi topluyorsun? | Open Subtitles | أنت تحصد القوة العقلية لكل شخص بالمدينة لحل مشاكل العالم؟ |
Ve tüm dünyada ki yönetimler halk sağlığı ve çevre sorunlarını çözmek için endüstri ile işbirliği yapıyorlar, sıklıkla birçok şirket ile yapılan işbirlikleri ki bu çözmeye çalıştıkları problemleri meydana getiriyor ve şiddetlendiriyor. | TED | كل الحكومات حول العالم تتعاون مع الصناعة لحل مشاكل الصحة العامة والبيئة، وغالباً ما تتعاون مع الشركات ذاتها التي تخلق أو تفاقم المشاكل التي يحاولون حلها. |
Şehirlerimize elektrik gelmesi, veya Berlin duvarının yıkılışı gibi, İngilizce, daha iyi bir gelecek için umut ifade ediyor. Dünyanın ortak sorunlarını çözmek için ortak bir dilinin olacağı bir gelecek için umut ifade ediyor. | TED | مثل استخدام الكهرباء في مدننا، أو سقوط جدار برلين، الانجليزية تمثل الأمل لمستقبل أفضل. مستقبل حيث العالم لديه لغة مشتركة لحل مشاكل مشتركة. |
Buraya başkalarının sorunlarını çözmek için gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي لحل مشاكل الآخرين |