Bu konuya girmekten nefret ediyorum ama bence şu sütyen mevzusu sorunlarının en küçüğü. | Open Subtitles | أكره أن أتحدث في هذا، ولكن موقفك من الصدرية يشكل جزءا ًمن مشاكلك. |
Bu konuya girmekten nefret ediyorum ama bence şu sütyen mevzusu sorunlarının en küçüğü. | Open Subtitles | أكره أن أتحدث في هذا، ولكن موقفك من الصدرية يشكل جزءا ًمن مشاكلك. |
Diyaframı yırtılmış, bu sorunlarının en küçüğü, çünkü travmanın şiddetiyle torasik aortası zedelenmiş. | Open Subtitles | , انه انفتاق داخلي , و هذا أقل مشاكله لأن الرضح أصاب الأورطي |
sorunlarının en küçüğü o, kafasında çivi var adamın. | Open Subtitles | هذا أقل مشاكله.ان هنالك مسماراً في رأسه |
Bu, onun sorunlarının en küçüğü. | Open Subtitles | -هذهِ أقل مشاكله . |