Her şey mükemmeldi taa ki Niles'ın yolda soyduğu adam Niles asıldıktan hemen sonra ortaya çıkana kadar. | Open Subtitles | كل شيء كان مثالي، حتي ظهور الرجل الذي سرقه "نايلز" بالطريق، بعد ما |
Erkeğinin soyduğu adam elinde bir şey vardı. | Open Subtitles | الرجل الذي سرقه رجلها كان في حيازته شيء |
Sen soyduğu adam olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك الشخص الذي سرقه |
Bana soyduğu bankaların sayısını hatırlamadığını söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأنه لا يتذكر عدد البنوك التي سرقها |
Bu da soyduğu onuncu büyük oyun mu oldu? | Open Subtitles | ذلك يجعله، ماذا، اللعبات العشر الكبيرة التي سرقها حتى الآن؟ |
Levi soyduğu bankanın karşısında niye yemek yiyordu diye düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | ماحدث جعلني أتسائل فيما كان (لافي) يُفكر حينما قرر تناول الغداء عير شارع المصرف الذي سرقه |
Bir zamanlar soyduğu bütün bankaları ona anlatmıştı. | Open Subtitles | ويخبرها عن كل البنوك التي سرقها |