Kasap soydum. Yapabildiklerimin en iyisi buydu. | Open Subtitles | سرقت متجر القصاب ذلك أفضل ما يمكنني فعله |
Ordunun veznedarını soydum, Illinois'e gittim, bir lokanta satın aldım, ve yalnız bir kadınla evlendim. | Open Subtitles | سرقت مدير الرواتب وذهبت الى مدينة الينويز واشتريت مطعما وتزوجت من مطلقة |
Arjantin'e gidebilmek için Agrado'yu soydum. | Open Subtitles | لقد سرقت اجرادو كى اشترى تذكرة السفر الى الارجنتين |
Bir varmış bir yokmuş, uyandım ve Noel Town bankasını soydum. | Open Subtitles | كان يا مكان ، استيقظت وسرقت مصرف بلدة نويل |
Dostum, aynı gün iki defa aynı blokta soydum. | Open Subtitles | تعرضت للسرقة مرتين بنفس اليوم وبنفس الشارع |
Parlak kırmızı zarı kırışık teninden kendi ellerimle soydum. | Open Subtitles | ذلك الغشاء الأحمر المضيء قشرت من جلده المتجعد بنفسي |
Biliyorsun, geçmişe baktığımda bir parçam diyor ki... o marketi soydum -şimdiye kadar yaptığım en aptalca şeydi- | Open Subtitles | تعلَم، جزءٌ مني يظُن، بأثرٍ رجعي أني سرقتُ ذلكَ المحَل، و هوَ أغبى شيء فعَلتُه |
Jesse, ben de senin kadar banka soydum. Bu bankayı biliyorum. Bu kolay bir iş. | Open Subtitles | سرقت مصاريف بقدرك أعرف هذا المصرف إنة عمل سهل |
Fransa'nın ikinci büyük bankasını sadece bir dolmakalemle soydum. | Open Subtitles | سرقت ثاني اكبر بنك في فرنسا باستخدام قلم حبر سائل |
İki evi daha soydum üçüncüsüne gidiyordum ki aklıma geldi. | Open Subtitles | لقد سرقت منزلين للتو، وكنت في طريقي إلى الثالث عندما أدركت.. |
Çocuklarımın katil olduğumu bilmelerini istemiyorum bu yüzden onlara şekerci soydum diyorum. | Open Subtitles | بالضبط ، لم أرد اطفالي أن يعلموا أنني قتلت إناس، لذا أنا أخبرتهم أنني هنا لأنني سرقت محل حلوي. |
Az önce bir dükkan soydum, oğlum. Aynasızlar beni arıyor. | Open Subtitles | لقد سرقت متجر والشرطة تبحث عني |
Bankaları içerde kimse yokken soydum. | Open Subtitles | سرقت البنوك عندما لم يكن بها أحد |
Bir banka soydum, birini vurdum | Open Subtitles | لقد سرقت مصرفاً و أطلقت النّار على رجل |
Hırsızlık yapıyorum. Bir evi soydum. Bu saati aldım. | Open Subtitles | أسرق، سرقت منزلاً سرقت هذه الساعة |
Hırsızlık yapıyorum. Bir evi soydum. Bu saati aldım. | Open Subtitles | أسرق، سرقت منزلاً سرقت هذه الساعة |
Bir banka soydum demiştiniz? Doğru. | Open Subtitles | ـ تقولين بأنك سرقت مصرفا ـ هذا صحيح |
Başka bir kavgaya karıştım, bir gardiyanı balçığa buladım, kaçmaya çalıştım, dışarı çıktım, bir şeyler çaldım, tekrar girdim, tekrar çıktım, küçük bir alışveriş merkezi soydum, belediye başkanına taş fırlattım. | Open Subtitles | ثم دخلت في شجار آخر وغطيت الحارس بالوحل ثم حاولت الهروب ثم خرجت ثم سرقت شيئاً فعدت الى هنا وخرجت ثم سطوت على سوق تجاري صغير |
İyice batmıştım. İçeri girdim ve dükkanı soydum, kabul ediyorum. | Open Subtitles | ذهبت الى هناك سرقت المكان، أعترف بهذا |
Tatlım, paraya ihtiyacımız vardı, ben de banka soydum. | Open Subtitles | عزيزتي، إحتجنا المال وسرقت مصرف |
Kör kütük sarhoş oldum ve McDonalds'ı soydum. | Open Subtitles | لقد شربت حتى الثمالة وسرقت مطعم "مكدونالدز"0 |
Geçen hafta iki kez soydum | Open Subtitles | تعرضت للسرقة مرتين في الاسبوع الفائت |
Senin için portakal soydum. | Open Subtitles | انا قشرت البرتقاله لاجلك |
Böylece orayı soydum. Gayet kolaydı. | Open Subtitles | لذا فإنني سرقتُ المكان ومضت الأمور على نحو سلس |