"soyundan gelen" - Traduction Turc en Arabe

    • من سلالة
        
    • من نسل
        
    • تحوّل عن
        
    • سليل مباشر
        
    • سليلة
        
    Bizim imparatorumuzun aksine onların lordu sadece eski lordun soyundan gelen biri. Open Subtitles بعكس إمبراطورنا فان الرئيس بالنسبة لهم شخص ينحدر من سلالة الحكام
    Culper soyundan gelen casuslardan biri ile röportaj yapabilirim diye düşündüm. Open Subtitles ظننت انه يمكنني ان اقابل احد من سلالة منظمة (كولبر) للتجسس
    Yalnız Washington'ın soyundan gelen kişiyle konuşacaksa nasıl onu ikna ettin? Open Subtitles كيف تمكنت منه ان لم يكن سيتحدث إلا لأحد من سلالة (واشنطن)؟
    Bir Hıristiyanla evleneceğine Barabbas'ın soyundan gelen biriyle evlenmesini yeğlerim. Open Subtitles تمنيت لو تزوجها يهودياً من نسل باراباس بدلا من مسيحي
    - Salem soyundan gelen birinin vücuduna verilen acı verici bir zararın cezası yakarak infaz edilmektir. Open Subtitles وعقوبة إلحاق أذى جسدي خطير ضد ساحرة من نسل سالم يمكن أن تكون فقط الموت بالحرق
    Eğer bir Köken vampir ölürse, onun yarattığı onun soyundan gelen herkes yaratıcısıyla birlikte ölür. Open Subtitles إن مات أصليّ، فيموت وراؤه كلّ مصّاص دماء تحوّل عن تحدُّر دمه.
    Oviraptor' un soyundan gelen modern bir hayvan bilen kimse var mı? Open Subtitles لا أحد يعرف ما الحيوان الحديثة هو سليل مباشر من رعاش؟
    Rahiplerin ve Romalı fatihlerinden soyundan gelen. Open Subtitles سليلة من الدرويد والرومان
    Habil'in soyundan gelen bu prens, ülkesine gelen Türkleri yenmekle görevlendirildi. Open Subtitles (من سلالة (قابيل وكلف الأمير بمحاربة الأتراك ونفيهم خارج وطنهُ
    Corvinus soyundan gelen insan. Open Subtitles (بشري من سلالة (كورفنس
    Bu milletin benim müvekkilim gibileri korumak için anti-ayrımcılık yasaları var, ...tıpkı şeyin şerefli soyundan gelen milleti gibi. Open Subtitles هذا البلد يطبّق قوانين تمنع التمييز لحماية المواطنين أمثال موكلي من نسل شعب الشيروكي العظيم من ولاية...
    Louis olan Prens Eugene'in doğrudan soyundan gelen, ...ve iddia edildiği gibi pek te Savoyard olmayan. Open Subtitles ابن (لويس الخامس عشر)، وليس من نسل أحدهم من (سافوي)، كما قيل عنه
    Ya da Karındeşen'in soyundan gelen biri. Open Subtitles أو شخص ما من نسل السفاح
    Davina eğer o kazık Klaus'a saplanırsa soyundan gelen bütün vampirler de ölür. Open Subtitles إن استخدم هذا الوتد ضد (كلاوس)، فسيموت كلّ مصّاص دماء تحوّل عن دمائه أيضًا.
    Kruschev'in soyundan gelen birisi. Open Subtitles وهو سليل مباشر لـ(كروسشيف)
    Doğrudan Alexander Cornivus'un soyundan gelen son kişi oydu. Open Subtitles إنها آخر سليلة لـ (ألكسندر كورفينس).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus