Dışarıda çok fazla yırtıcı var adamın biraz daha spesifik olması lazım. | Open Subtitles | هناك الكثير من النمور هنا، يا رجل، عليك أن تكون أكثر تحديداً |
spesifik bir şey hissettiğinde bana söylersin, olur mu? | Open Subtitles | حسنا. حين يكون شعورك أكثر تحديداً , أخبرني بذلك |
Şayet bunu yapabilirsek, etkin bir şekilde spesifik nöronları aktifleştirebilir veya bu nöronların faaliyetlerini yok edebilir veya engelleyebiliriz. | TED | عندما نحقق ذلك سيكون بإمكاننا تنشيط خلايا عصبية محددة والقضاء على أخرى ومنع نشاطها |
Tanımladığımız her şeyin, her ayrıntının ya da yerin, spesifik bir temsili olacak, direk bağlanabileceğimiz kendine has bir kimliği olacak. | TED | كل شئ شرحناه، كل إداة أو مكان، سيكون لديه تمثيل محدد ، سيأخذ شخصية محددة يمكن التشبيك لها مباشرة. |
World of Warcraft'ta işsizlik yok. Ellerinizi ovuşturup oturmak yok. Her zaman yapılması gereken spesifik ve önemli bir şey var. | TED | ولا توجد بطالة في ورلد أوف ووركرافت. لا يوجد من يجلس هنا وهناك يفرك أصابعه مللاً. هناك دوما أمر محدد ومهم. |
Bundan daha spesifik olman gerek dostum. | Open Subtitles | فى هوليوود , يارجل ؟ عليك ان تعطينى سؤال اكثر تحديدا من هذا , يارجل |
Temel bağımlılıklarını temsil eden spesifik borsa yatırım fonlarından aldığımız bilgileri birleştiririz. | Open Subtitles | جامعين بين المعلومات من صناديق الاستثمار المتداولة المحددة التي تمثل تبعياتها الأساسية |
Ama belki daha spesifik olmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | ولكنني قد أكون قادراً على جعله أن يكون أكثر تحديداً |
Mükemmelce bilinmez ama bundan az daha spesifik olmalısın, korkarım ki. | Open Subtitles | ، هذا غامض بشكل رائع لكن يتوجب عليكِ أن تكوني أكثر تحديداً ، أخشى ذلك |
Bundan biraz daha spesifik olmanı isteyeceğim koca adam. | Open Subtitles | أريدك أن تكون أكثر تحديداً , يا ايها الولد الكبير |
Derslerinizi daha çok genel konularda hazırlayacağınızı biliyorum ama görünüşe göre önce daha spesifik bir konuda yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أعرف أنك ستحضّر دروساً في مواد عامة لكن يبدو أنني سأحتاج إلى الاطلاع على أمور أكثر تحديداً أولاً. |
Ve fikir şu ki, siz bu süreklilik içerisinde, bir dizi noktalar tanımlıyorsunuz ve spesifik olarak onları tasarlıyorsunuz. | TED | والفكرة هى ان تقوم خلال ذاك التواصل بتحديد سلسلة محددة من النقاط , وتقوم بتصميم خاص بهم |
Bundan dolayı fotoğraflarımın çoğu ya bunun gibi uzaktan ya da parktaki spesifik açılardan. | TED | لهذا السبب، معظم صوري التي التقطتها إما أن تكون من مكان بعيد، مثل هذه، أو من زوايا محددة في الحديقة. |
Ve şimdi biliyoruz ki, yüzlerce başka çeşitte hücreler var çok çok spesifik olan. | TED | و حالياً نعرف أنه هناك المئات من انواع خلايا أخرى. و التي في إمكانها أن تكون محددة جداً جداً. |
Bir insan spesifik bir hareket yaptığında bu nöronlar uyarılır. | TED | تنشط هذه الخلايا عندما يقوم الشخص بتصرف محدد ما |
Çalıntı malların aşırı spesifik olması, tıbbi bir geçmişi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لكي يقدروا على تحمل المزيد من التعذيب خيار سرقة المواد محدد جدا مما يجعلنا نظن انه لديه خلفية طبية |
- Tamam, belki de daha spesifik olmalıydım. | Open Subtitles | حسنا ، ربّما كان ينبغي عليّ أن أكون أكثر تحديدا |
Ve buradaki spesifik sıkıntı galactosyl denilen bir epitop. | TED | و يمكن العائق تحديدا في جزيء حانمة هو الجزء من المستضد الذي يتم التعرف عليه بواسطة الجهاز المناعي يُسمى الجلاكتوسيل او حانمة الجلاكتوسيل |
Bu insan vücudundaki bütün hücre tiplerinin ve her bir hücre tipinin işini yapmakta kullandığı spesifik genlerin atlası olacak. | TED | سيكون أطلس لكل أنواع الخلية في جسم الإنسان والجينات المحددة التي تستخدمها كل نوع خلية للقيام بوظيفتها. |
Onlara bu şekilde yardim etmen hele hele o kadar spesifik konuşman. | Open Subtitles | تساعدهم هكذا، خصوصاً بكيف كنتَ دقيقاً بالأمر. |
Ya da daha spesifik olacak olursak: Antipsikotik ilaç. | Open Subtitles | أو بشكل محدّد عقل لمضطرب عقلياً |
Daha spesifik olursak, Shax, Kaynak'ın suikastçısı. | Open Subtitles | بشكل مُحدّد أكثر، Shax، الذي قاتلُ المصدرَ. |
Daha spesifik olmamı ve bizi alakadar eden bir konu seçmemi istiyormuş. | Open Subtitles | أخبرتني بأنه يجب عليّ أن أكون أكثر دِقة ولابد لهذا علاقة بنا |
EEG'sinde spesifik birşey yok. Nereye biyopsi yapacaksın? | Open Subtitles | رسم المخ لم يكن محدداً أي نسيج سنفحص؟ |
- Ben senin tarafındayım. - Hayır, sen spesifik olmamı istedin. | Open Subtitles | ــ أنا في جانبك هُنا ــ كلّا ، أنتَ أردتَ أن تكون محدّداً |
Daha spesifik olmak gerekirse, mikro uydu. | Open Subtitles | والأكثر تحديداَ " مايكرو ستالايت " " قمر صناعي بنموذج مصغر " |