Kaba olmak istemem ama Star City'de aileniz hüküm sürdüğünden beri çok şey değişti. | Open Subtitles | وعدم غير محتشم، ولكن الكثير قد تغير في ستار سيتي منذ الديك سادت هنا. |
Star City'de kalması için, ona bir yer ayarlayacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه سيجهز لها مكانا أمنا لتبقى في (ستار سيتي) |
Star City'de yaşamak özel bir azim ister. | Open Subtitles | نظرة. الذين يعيشون في ستار سيتي |
Star City'deki Royal Üniversitesi'nin nano-robot dehası ve claytronics* uzmanı. | Open Subtitles | - عبقرية نانوروبورتز وخبيرة كلايترونكز . في الجامعة الملكية في مدينة ستار أختفتقبلأسبوعين. |
Ve bilin bakalım Star City'de hangi şirket yeni nesil devrimsel bataryayı üretti. | Open Subtitles | واحزرا أيّة شركة في مدينة (ستار) اخترعت توًّا الجيل التالي من البطاريات الثوريّة. |
Star City'de Camelot. | Open Subtitles | كاميلوت في ستار سيتي. |
- Annesi Star City'de kayıp. | Open Subtitles | -والدته مفقودة في "ستار سيتي |
Darkh, Star City'yi karısı başkan olabilsin diye yok etmeye çalışmadı. | Open Subtitles | (دارك) لم يحاول تدمير مدينة (ستار) بُغية غُدوّ زوجته عمدتها فحسب. |
Mahkumların anlattıklarına göre cezaevi otobüsünü alıp Star City'e doğru yola çıkmışlar. | Open Subtitles | وفقًا لأقوال السجينات، فإنهن أخذن حافلة دائرة السجون -ويقصدن مدينة (ستار ). |
Bugün bu savaşı iki cephede veriyorum. Gündüz, Star City'i belediye başkanı olarak yönetiyorum fakat güneş battığında başka biriyim. | Open Subtitles | أقود نهارًا مدينة (ستار) كعمدتها، لكنّي أنقلب ليلًا شخصًا آخر" |