| Ben Starbucks'a giderken beni durmadan aradı. | Open Subtitles | وقالت انها تحتفظ يدعو لي بينما أنا على الطريق إلى ستاربكس. |
| Lobideki Starbucks'a gidip oradaki tuvaleti bombalarsın. | Open Subtitles | تذهب إلى ستاربكس في بهو الفندق وتدمير واحدة هناك. |
| - ...ve Starbucks'a dönmeye karar verdin. - Ne söylediysen onu yaptım. | Open Subtitles | وتعود إلى ستاربكس لقد فعلت ما قلته |
| Ben de Starbucks'a gittim, çünkü iş görecek durumda değildim. | Open Subtitles | لذا قدت إلى "ستاربكس"، لأني لا أستطيع أن أعمل |
| Arabaya bindim, Starbucks'a sürdüm. | Open Subtitles | أحصل في السيارة، وأنا أقود إلى ستاربكس. |
| Tanrım, şimdi herkesin Starbucks'a gitmesi gerek. | Open Subtitles | يا إلهي! الجميع سيذهب إلى (ستاربكس) الآن |
| - Şimdi Starbucks'a gidebilir miyiz? | Open Subtitles | الآن، هل نستطيع الذهاب إلى "ستاربكس"؟ |
| - Ben direk Starbucks'a gidiyorum. | Open Subtitles | أكتفي بالذهاب إلى "ستاربكس" و حسب |
| Starbucks'a son varan düz bisikletçidir. | Open Subtitles | آخر شخص يصل إلى ستاربكس |
| Gerçek Carter asla Starbucks'a gitmez. | Open Subtitles | كارتر) الحقيقي لن يذهب) "إلى "ستاربكس |
| Daha sonra Starbucks'a gidip sütlü kahvesiyle geri gelir, sıradaki dosyayı açar ve bire bir aynı şeyleri tekrarlar, altı defa daha. | Open Subtitles | يذهب إلى (ستاربكس) بالانحاء ويعود بمشروبه (اللاتيه) يقوم بفتح الملف التالى , ويقوم بفعل نفس الشئ 6 مرات التى يقوم بها كل يوم |