Bu durumda, büyükanneni tanıyorum, Ve seni suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | في هذه الحالة، إني أعرف الجدة ولا أَستطيع القول بأنني ألومك |
Seni suçladığımı söyleyemem. En az senin kadar bende ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أستطيع القول أني ألومك أنا أكرهه بقدر ما تفعل أنت , براين |
Bu şartlar altında, seni suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | فى الظروف الحالية لا أستطيع أن ألومك |
Okul ortamına geçmekte bazı sorunlar yaşadığı için onu suçladığımı söyleyemeyeceğim. | TED | لا أستطيع القول بأني ألومه على أن لديه بعض الصعوبات في الانتقال إلى بيئة المدرسة. |
Senin hasta olduğunu, sıcak ve güvenli bir yere gittiğini, ve şu an onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | انك كنت مريض و أنه ذاهب للــبحث عن مكان دافئة وآمن في هذه اللحظة، لا أستطيع أن أقول أنني ألومه |
Aslında 8. Hava Kuvveti tarafından bombalandı. Sakın siz Amerikalıları suçladığımı düşünme. | Open Subtitles | فى الحقيقة,انه قصف من القوة الجوية الثامنة لهذا لا ألومكم أيها الأمريكان |
Eğer bu doğruysa, onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | إذا هذا صحيح, فلا أستطيع القول أنني ألومها. |
Onu suçladığımı söyleyemem. Ama onu ikna edeceğim. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع القول اني الومها , لأني انا من جلبها الى هنا ، أنا عرفت ذلك |
Aslında sizi suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | ظننت إنه ليس بإمكانى أن أقول "أنا ألومك" |
Uzattığınız için sizi suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن ألومك بأنك تركته يطول |
Seni suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني قول أنني ألومك على ذلك. |
Umarım olanlar için sizi suçladığımı düşünmüyorsunuzdur. | Open Subtitles | # . آمل ألاّ تعتقد أننى ألومك على ما حدث # |
Seni suçladığımı söyleyemem ama bu şüphe artık bitmeli. | Open Subtitles | ،ولا أستطيع القول أنني ألومك ...لكن هذا الشك ينبغي أن يتوقف |
Sizi suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني ألقول بأني ألومك |
Seni suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكن أن ألومك. |
Ve uzun zaman önce ona, benim de onu suçladığımı söyledim. | Open Subtitles | وقد أخبرته, قبل وقت طويل أنه أنا ألومه أيضًا |
- Onu suçladığımı söyleyemem, efendim. | Open Subtitles | و أنا لا ألومه على أفعاله, يا سيدي |
Sırf suçsuz değil dedim diye onu suçladığımı söylemiyorum. | Open Subtitles | ولا أقصد بقولي أنها ليست بريئة أنني ألومها على ما حدث. |
Ve onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | و لا يمكنني أن أقول أنني ألومها |
Onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع ان الومها لذلك |