Davalının Bay Duggenfield'in ölümünü emretmekten suçlandığını düşünürsek... | Open Subtitles | مع الوضع في الاعتبار أن المدعي عليه ..متهم بالتحريض علي قتل السيد دوجانفيلد |
Chad cinayetten suçlandığını söyledi. | Open Subtitles | قال تشاد بأنك متهم بجريمة قتل. |
ancak aynı insanlar Aicha'nın oğlunun neden suçlandığını duyduğunda aynı şefkati göstermiyorlardı. | TED | لكن عندما علم الناس ما اتهم به ابنها لم تتلق ذلك التعاطف |
Efendim, aynı zamanda bu kadın da haksız yere suçlandığını söylüyor. | Open Subtitles | سيدي، هذه المرأة أيضاً تقول بأنها اتهمت ظلماً |
Deli gibi endişelendim, ve Chad cinayetle suçlandığını söylüyor. | Open Subtitles | لقد كنت قلقة جدآ و تشاد قال أنك أتهمت بجريمة قتل |
Tamam, anahtarı gerçekten yutup yutmadığını ya da yanlış yere mi suçlandığını anlayacağız. | Open Subtitles | حسنًا، الآن يمكننا تحديد ما إذا قام هذا الرجل الصغير بإبتلاع المفتاح حقًا أم أُتهم بشكل خاطئ |
Peki ya Dantes'in aynı zamanda cinayetle de suçlandığını söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أن (دانتيس) مُتهم أيضا ً بارتكاب جريمه ؟ |
Pete'in Cinayetle suçlandığını ve... | Open Subtitles | "عندما علمت أن "بيت متهم بجريمة قتل |
Bay Spector mahkemede olduğunu ve bazı iddialarla suçlandığını duruşmaların yapısını, amacını ve muhtemel sonuçlarını anlıyor ancak kendisi savunma yapamıyor, avukatıyla görüşüp ona yardımcı olamıyor ve savunması için delil sunamıyor. | Open Subtitles | ورغم أن السيد "سبيكتور" يفهم أنه في المحكمة وأنه متهم بعدة جرائم جنائية ويفهم طبيعة والعواقب المحتملة لإجراءت الجلسة. لا يمكنه أن يقدم حجة، أو يتشاور مع محاميه ولا يمكنه أن يُقدم دليل لصالحه. |
Major Lilywhite'ın bir görgü tanığının ifadesi doğrultusunda Kaos Katili olmakla suçlandığını, ...ve patronu tarafından ödenen kefaletle serbest bırakıldığını öğrendik. | Open Subtitles | عرفنا للتو أن بشهادة أحد الشهود الجدد، أن (مايجور ليليوايت) متهم بجرائم القتل الفوضوية، وقد تم الإفراج عنه للتو بكفالة |
Şimdiye kadar babanın çok ciddi bir suç ile suçlandığını öğrenmişsindir sanırım. | Open Subtitles | في وقتك الحالي ، افترض انك تعرف ان والدك قد اتهم بجريمة خطيرة |
Kocanızın, işinden para aklamayla suçlandığını ve birçok kızgın yatırımcı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، اسمعي، نعلم أن زوجك اتهم باختلاس الأموال من عمله و كان هناك الكثير من المستثمرين الحانقين |
Ama çocuğun kim olduğunu söylemediğiniz sürece kız ya da erkek her kimse ne kötülük yapıp da suçlandığını size söyleyemem. | Open Subtitles | لكن بما أنك لن تخبرني بمن يكون، فلن استطيع توضيح بعض الأفعال الشيطانية التي اتهم او اتهمت بها |
O zaman bilgileri karıştıracaklar ve cinayetle suçlandığını öğrenecekler. | Open Subtitles | بعدها سيكون لهم مرجع تبادلي، ويكتشفون الآن أنّك اتهمت بجريمة قتل |
Rita'nın Carmen'e vurmakla suçlandığını hatırladınız mı? | Open Subtitles | أتتذكران المرة التي اتهمت بها (ريتا) بضرب (كارمن)؟ |
Elinor Carlisle'ın cinayetle suçlandığını mı? | Open Subtitles | أن (ألينور كارلايل) أتهمت بجريمة قتل؟ أجل |
Kardeşinizin birden fazla cinayetle suçlandığını unuttunuz mu? | Open Subtitles | هل نسيت بأن أخاك أُتهم بالعديد من الجرائم؟ ,ماذا؟ |
Dantes'in cinayetle suçlandığını söylersem. | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أن (دانتيس) مُتهم أيضا ً بارتكاب جريمه ؟ |
-Bay Prejean'ın neyle suçlandığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | -هل تتذكّر بماذا كان السـيد (بـريجان) مُتهم به؟ |