"suçluluk duyuyorsun" - Traduction Turc en Arabe

    • تشعر بالذنب
        
    • تشعرين بالذنب
        
    Ayrıca annemin cenazesinde krallar gibi konuştuğun için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles وأنت تشعر بالذنب لأنك كنت نذلًا بغيضًا في جنازة أمي.
    Söylediğini geri almaya çalışıyorsun, çünkü burada olduğum için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles تريد أن تسحب كلامك لأنك تشعر بالذنب تجاه وجودي هنا
    Suçluluk duygusu. suçluluk duyuyorsun çünkü senin sayende bir adam işinden oldu. Open Subtitles ذلك إحساس الذنب ، تشعر بالذنب لأن فعلتك كلفت رجلٌ وظيفته
    Konu bu değil mi, suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles هو كل ما في الأمر ؟ انتي تشعرين بالذنب ؟
    Ona destek olamadığın için suçluluk duyuyorsun yani. Open Subtitles حسناً، أنتي تشعرين بالذنب لأنك لم تسانديها
    Şu anda da başın bu yüzden ağrıyor. suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles لهذا تشعر أن رأسك يؤلمك الآن فأنت تشعر بالذنب
    Neden suçluluk duyuyorsun ki? Teknik olarak ihanet etmedin. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا تشعر بالذنب فعلياً أنت لم تخن؟
    Karın bakımevine yatırmak istiyor ama suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles تريدك زوجتك أن تضعها في دار رعاية لكنك تشعر بالذنب حيال هذا وقد تفقدت بعضاً منها
    İstemiyorsun bunu. Ben ölmeyi beklerken yaptığın şeyden suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles غير صحيح، الأرجح أنك ..تشعر بالذنب لقيامك بذلك العمل
    Adamın kız arkadaşını çaldığın için suçluluk duyuyorsun. Anladım. İyi bir şey. Open Subtitles تشعر بالذنب لسرقة ابنة الرجل أتفهم ذلك و يسعدني، أمر جيد
    Çakıp kaçtığın tüm o kadınlar için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles انت تشعر بالذنب بسبب كل النسوة التي أسأت لهن
    Ve sende sana Francis'i hatırlattıkları için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles وانت تشعر بالذنب ، لانهم يذكرونك بفرانسيس
    Yaptığın şeyden dolayı suçluluk duyuyorsun bu yüzden de, biri gelip sana günahlarının bedelini ödetir diye umut ediyorsun. Open Subtitles أنّك تشعر بالذنب حول ما تفعله، لذا، أنّك تقضي حياتك تأمل أن يكون هناك أحد يعاقبك على خطاياك.
    Bu nedenle Chan'in ölümünden suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles وبالتالي أنت تشعر بالذنب لوفاة شقيقك
    suçluluk duyuyorsun ama duymamalısın. Open Subtitles انك تشعر بالذنب, لا يجب عليك.
    Ellerindekini aldığın için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles كنت تشعر بالذنب لاخذ ما لديهم
    Üzgünken mutlu olmaktan suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles أنتِ تشعرين بالذنب عندما تكوني سعيدة وعندما تكوني حزينة
    Tatlım, suçluluk duyuyorsun, duygusalsın, daha olayı kafanda bitiremedin ve gözlerinin önünde biri daha öldü. Open Subtitles حبيبتي، أنت منفعلة و تشعرين بالذنب. و لديك مشاعر غير محسومة. و قد مات شخص آخر أمامك للتو.
    - Çünkü dün gece için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles لأنه مهم . لأنكِ تشعرين بالذنب إتجاه الليلة الماضية .
    Gittiğin için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles انتِ تشعرين بالذنب لمغادرتك
    Gittiğin için suçluluk duyuyorsun. Open Subtitles تشعرين بالذنب لمغادرتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus