"suçu değildi" - Traduction Turc en Arabe

• يكن خطأ
• تكن غلطة
• يكن خطأه
• لم يكُن ذنبه
• ليست غلطة
• ليس خطأ
• يكن خطاء
• يكن خطأها
• يكن ذنب
• يكن ذنبها
• لم يكن خطئها

Öncelikle şunu bilmelisin ki... olanlar kimsenin suçu değildi.
أولاً، عليكِ معرفة أن ما حدث لم يكن خطأ أحد

Sadece kendiliğinden oldu, ve kimsenin suçu değildi diyoruz.
نحن نقول فقط إنه لم يكن خطأ أحد، حسناً؟ حدث الأمر فحسب

Bu, Koca Baba'nın suçu değildi. Sadece...
لم تكن غلطة الأب الكبير لقد كانت فقط

Adamın suçu değildi. Aslında hepsi o kadının suçuydu. Onu elimden alıp bana düşman etmeyi başarmıştı.
اٍنه لم يكن خطأه ، بل كان خطأها تأخذه منى ثم تحوله ضدى

Onun suçu değildi.
-موتهم لم يكُن ذنبه .

Kimsenin suçu değildi. Suçluluk hissetme.
ليست غلطة أحد لا يجب أن تشعر بالأسف

Seni eve bırakalım, olur mu? Ufaklık, ablanın suçu değildi.
لنوصلك للمنزل انهُ ليس خطأ اختُك

Bölüm yarışmasını kaybettiğimizde bile ve bu kesinlikle Marley'nin suçu değildi Finn her şeyin bitmediğini söylemişti.
حتى بعد أن خسرنا السكشنولز الذي لم يكن خطاء مارلي فين قال لنا بأنها لم تنتهي

1969'da, yani bugün, fabrikada Carl Bentley'in suçu değildi.
في عام 1969... ء أقصد، اليوم في المصنع لم يكن خطأ كارل بينتلي

Salıncağın suçu değildi bu.
حسناً، لم يكن خطأ تلك الأرجوحة.

Jason Street'in başına gelenler kimsenin suçu değildi.
ماذا حدث لجايسون ستريت لم يكن خطأ أحد

Babamın suçu değildi anne, benim suçumdu.
لم يكن خطأ والدى، أمى. كان خطأى

Kimsenin suçu değildi.
تمهل ,أيها العقيد انه لم يكن خطأ أحد

Buradaki en alttaki çizgi 1989'da korkunç bir şeyin olmasıydı. Ve bu Maria Rossi'nin suçu değildi.
المشكلة هنا, أنه حدث شىء مروع في عام 1989 "و لم يكن خطأ "ماريا روسي

Babamın suçu değildi. Maymun onu kandırmıştı.
لم تكن غلطة أبي فقد خدعه القرد

Verdikleri karara göre bıçaklanman kimsenin suçu değildi.
قرروا ان كونك طعنت لم تكن غلطة احد

Onun suçu değildi.
لم يكن خطأه لقد ابتكر هذه لمساعدتي

Lütfen ateş etmeyin. Onun suçu değildi.
من فضلك لاتطلق النار لم يكن خطأه

Neden bahsediyorsun? Peki, öncelikle söylemeliyim ki, bu Sheldon'ın suçu değildi.
حسنا،أولا أود اخبارك، هي ليست غلطة (شيلدون)

Bir tren kazası oldu. Paolo'nun suçu değildi.
لقد كانت حطام القطار ليس خطأ باولو

Bunların hiçbiri Juliette'in suçu değildi.
كل هذا لم يكن خطاء جولييت

- Üzerinden çok zaman geçti. - Onun suçu değildi.
لقد مضى وقت طويل كما انه لم يكن خطأها

Yaşananlar annemin suçu değildi.
ما حدث لم يكن ذنب أمي.

Komşu lisenin mezuniyet kraliçesi seçilmesi... onun suçu değildi.
لم يكن ذنبها لها جار بجوار المدرسه الثانويه

Onun suçu değildi. Şu havluları ver.
ـ لم يكن خطئها ـ أعطني هذه المناشف