Tamam. Su birikintisi! Sana herkesin "Su birikintisi" dediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حسنا يا وحل البرك كما كان يدعوك كل الناس |
Sadece iki tane Su birikintisi varmış. | Open Subtitles | كل ما وجده هناك هو بقعتان من البرك |
Koca bir dağın derinliklerinde bir Su birikintisi bulmuş. | Open Subtitles | ... وفي داخل عُمق جبلٍ ضخم ... عثر على حُفرة مِياه |
Sihirli bir Su birikintisi. | Open Subtitles | حُفرة مِياه سحريّة |
Ya da "Teyzem bana kuzeninin nehrin diğer tarafında..." "...Su birikintisi bulduğunu söyledi." | Open Subtitles | وقالت عمتي أن ابن عمها وجد بركة ماء بالجانب الآخر من هذا النهر. |
Ve şimdi sen, Isert'in kahrolası küçük beyaz kıçını, çamurlu Su birikintisi içindeki batık bir kayıktan çıkardın diye benden iyi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لأنك انقذت زميلك من قارب فى بركة ماء هل انت افضل منى ؟ |
Mavi plastiğe sarılı Su birikintisi gibi. | Open Subtitles | تلك بركة كبيرة ملفوفة ببلاستيك أزرق |
Sadece Su birikintisi. | Open Subtitles | إنها مجرد برّكة |
Herkes "Su birikintisi" derdi. | Open Subtitles | كل الناس كانت تدعوك وحل البرك |
Su birikintisi! | Open Subtitles | وحل البرك |
Su birikintisi. | Open Subtitles | البرك |
Düşünmüyorum. Biliyorum. Bu öğlen arabamın hemen yanında bir Su birikintisi vardı. | Open Subtitles | ليس اعتقاداً وإنّما يقين، فقد كانت هناك بركة ماء قرب سيّارتي عصر اليوم |
- Dışarıda olmayı seviyorlar ben de kafeslerini balkona koydum sonrasında onları Su birikintisi içinde ölü buldum. | Open Subtitles | -كانتا تحبان الخروج ، لذا أبقيتهما داخل قفص على الشرفة، ثم وجدتهما نافقتين وسط بركة ماء. |
Cılız bir Su birikintisi herkesi bir araya getiriyor. | Open Subtitles | مجرّد بركة ماء حشدت الجميع عندها |
Evet, ne biçim büyük Su birikintisi öyle. | Open Subtitles | توجد بركة كبيرة هناك |
Ah burada bir Su birikintisi var. | Open Subtitles | أوه هناك بركة كبيرة هنا |
Evet, Su birikintisi. | Open Subtitles | أجل، برّكة |