"su dolu" - Traduction Turc en Arabe

    • مليء بالماء
        
    • من الماء
        
    • بالمياه
        
    • مليئة بالماء
        
    • ملئ بالماء
        
    Ertesi gün, Su dolu bir tencerede kaynatın onları. Open Subtitles في اليوم التالي تغلينها في قدرٍ مليء بالماء
    - Su dolu küvette çalışıyorum. Open Subtitles إنّي أعمل في حوض مليء بالماء.
    Burada yaklaşık 4 litre Su dolu bir şişeyi kaldırırken görüyorsunuz. TED هنا يمكنكم رأيتها وهي ترفع جالوناً من الماء.
    Sürekli olarak egzoz borularının çıktığı yerde içi Su dolu iki bidon bulundururdu. Open Subtitles وكان يعمل دائماً على أن يضع قدرين من الماء خلف أنابيب العادم
    Su dolu mağaralar, insana başka oyunlar da oynayabilir. Open Subtitles الكهوف العملاقة المغمورة بالمياه يمكنها أن تمارس عليك الخدع بطرق أخري.
    Kinsey ofisin içinde Su dolu balon fırlatacak bir alet yaptı. Open Subtitles حسناً, إخترع كينسي أداة غريبة الشكل تستطيع أن تصوب على بالونة مليئة بالماء عبر المكتب
    Beni Su dolu bir küvete koydu. Open Subtitles ثم ألقى بى فى حمام ملئ بالماء
    - Su dolu küvette çalışıyorum. Open Subtitles إنّي أعمل في حوض مليء بالماء.
    - Orada Su dolu bir havuz var, Don. Open Subtitles هناك مسبح مليء بالماء هناك يا (دون).
    Asılıyım ve kafamı Su dolu kovaya sokuyorlar.. Open Subtitles بأنني معلقة , وهم يغطسون برأسي في دلو من الماء
    Bir kurbağayı soğuk Su dolu bir tencereye koyup ocağı yakarsın. Open Subtitles لو وضعت ضفدعاً في وعاء من الماء البارد وقمت بزيادة درجة الحرارة
    Her neyse, raftaki her yapıştırıcıdan bir tane alıp eve gidin. Ama kırık parçaları birleştirmeden önce bunu, Su dolu bir kovanın içinde yapmayı deneyin. TED على أي حال، ما أريدكم أن تفعلوه هو الحصول على واحد من كل مادة لاصقة على الرف، وإحضاره إلى المنزل، ولكن قبل أن تجربوا لصق القطع معًا، أريدكم أن تجربوا القيام بذلك في دلو من الماء.
    Bu Su dolu, küçük taşra şehrinde çekim yapmam. Open Subtitles ولن أصور هنا في هذه المقاطعة الصغيرة المغمورة بالمياه
    Su dolu bir kuyu var. Çit de var. Büyük değiller ama hiç yoktan iyidir. Open Subtitles ثمّة بئر نضّاح بالمياه وأسيجة ليست ضخمة، لكن أفضل من لا شيء
    Haritada Su dolu bir şeylerden bahsediliyor mu? Open Subtitles هل تقول شيئا خريطة حول المشبع بالمياه الساق العلوية؟
    Birinin suyu emerek veya içi Su dolu bir arabada boğulmasını anlıyorum. Open Subtitles أفهم كيف لشخص أن , يغرق في سيارة مليئة بالماء.
    Hatırla, şu pencereden onun kafasına Su dolu torbalar fırlatırdın. Open Subtitles تذكر، لقد اعتدت على ان ترمي حقائب ورقية بنية مليئة بالماء ... على رأسه من هذه النافذه تحديدا
    Bütün kat Su dolu. Open Subtitles الطوابق جميعها مليئة بالماء
    -Varil Su dolu. Open Subtitles -إنّ البرميل ملئ بالماء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus