Kocaları hala hayatta olan subayların eşlerine güvence vermek benim işim değil. | Open Subtitles | أنه ليس وظيفتي للأطمئنان زوجات الضباط بأن أزواجهن مازالوا أحياء , تبا |
subayların ve öğrencilerin çoğu yaşadığım bu hayal kırıklığı kaynaklı şoka anlayış gösterdiler ve neden böyle olmak zorunda olduğunu merak ettiler. | TED | تعاطف الكثير من الضباط والطلاب العسكريين مع هذه الصدمة المفاجأة من خيبة الأمل، متسائلين لمَ ينبغي أن ينتهي الأمر على هذا النحو؟ |
İlginç olan şey ise, subayların neden Dreyfus'un suçlu olduğuna bu kadar çok ikna olmalarıydı. | TED | شيء واحد مثير جدًا بالنسبة لي حول قضية درايفوس هو سؤال لماذا كان الضباط جد متيقنين أن درايفوس كان مذنبًا؟ |
Unutmayın, subayların önünde askerler olarak yer alacaksınız.. | Open Subtitles | أنتم ستكونون جنودا في حضور ضباط من رتب أعلى |
subayların inisiyatiflerini kullanmaları gerekmez mi? Hayır. | Open Subtitles | الا يجب ان يتسم الظباط بالاقدام والمبادرة فى كل الاوقات؟ |
1914'te sadece bellerindeki süs kamçılarıyla savaşan subayların yürekliliği. | Open Subtitles | كما كان لديهم هذا النوع في عام 1914 عندما كان ضباطك فى القمة ولكن مع شئ من عصا الغرور |
Ölen subayların listesi ektedir, başkanım. | Open Subtitles | و مرفق أسماء الضباط المتوفيين سيدى الرئيس |
Amerikan izcileri genç subayların aldığı eğitimi zaten biliyorlar. | Open Subtitles | كشافة الولايات المتحدة ينبغي عليها تدريب مثل هؤلاء الضباط الصغار |
Cenevre Anlaşması gereği, subayların, işçi olarak çalıştırılmasının kesinlikle yasak olduğu gözünüzden kaçmış olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون قد تجاهلت أن أستخدام الضباط للعمل اليدوي محظور صراحةً حسب إتفاقية جينيف |
Albay Saito tüm subayların ceza kulübesine gitmesini istiyor. | Open Subtitles | كولونيل سايتو يقول كل الضباط الى كوخ العقاب |
Tüm subayların kaptan köşküne rapor vermesi rica edildi, efendim. | Open Subtitles | كل الضباط عليهم التبليغ للمسئول الاعلى سيدي حسنا |
İngiliz subayların iyi savaşçılar olduğunu düşünüyorduk ele geçirdiklerimiz devamlı "Bu savaşı kazanacağız." diyorlardı. | Open Subtitles | شعرنا أن الضباط البريطانيين هم فى الحقيقه مقاتلين أكفاء جميع من قبضنا عليهم منهم كانوا يقولون لنا : نحن من سيفوز بالحرب |
Saldırı emrine uymayan tüm subayların boynuna "Ben bir kaçağım, Alman kadın ve çocuklarını savunmayı reddettim." yazılı bir ilan asılacak en yakın ağaçta sallandırılacaklar. | Open Subtitles | جميع الضباط الذين لن يدعمو الهجوم .. و يعلنون فرارهم و يرفضون الدفاع عن النساء و الأطفال الألمان |
Departman, görev başında olmayan tüm subayların katılmasını istiyor. | Open Subtitles | تطلب الإدارة من جميع الضباط الذين ليسوا في الخدمة ان يحضروا |
Atanmamış subayların durumu hakkında birşey belirtilmemiş. | Open Subtitles | و لكنهم لم يذكروا شيئا عن الضباط الغير مفوضين |
Üretimin aksaması falan, buradaki bazı subayların umurlarında bile değil. Bunu anlamalısın. | Open Subtitles | عليك أن تفهم أن بعض الضباط هنا يهتمون بالانتاج |
Albay Forster'ın kendisi alaydaki subayların onunla boy ölçüşemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | العقيد فورستر قال بان لديه رتبة من افضل رتب الضباط في الفوج |
Albay adamlarımı Avrupalı subayların komutasına verecek, değil mi? | Open Subtitles | ان كولونيل بريجتون يعنى ان اضع رجالى تحت قيادة ضباط اوروبيون اليس كذلك؟ |
Her gemiyi ve kadın subayların çalıştığı birimler araştırdılar. | Open Subtitles | أجل, لقد حققوا في كل سفينة و قسم شاطئي به ضباط من النساء |
Eşimin de dahil olduğu Polonyalı subayların cesetlerinin bulunmasıyla ilgili haberler hızla yayılıyor. | Open Subtitles | يبدو أن الأخبار تنتشر بسرعة أجساد الظباط البولنديين ومنهم جسد زوجي |
Siz subayların Meryton'a bayılacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ضباطك سيكونون مسرورين بـ ميرتون |
"Almanlar Rennes yakınlarında bir şatoyu kurmay subayların dinlenme ve konferans merkezi yapmışlar. | Open Subtitles | الألمان يستعملون قلعة كبيرة" "قرب "رينسيس" فى "بريطانيا كمركز للراحة وقاعة للمؤتمرات "لضباط الأركان العامة |
Kaşmir'den gelen subayların listesini kontrol ettik. | Open Subtitles | فحصنا قائمةَ الضبّاطِ الذين جاءوا مِنْ كشمير. |
subayların yemeği için bana yerinde bir masa teklif etmiştin. | Open Subtitles | عشاء الضُباط عرضتَ عليّ مكانكَ على الطاولة |
Babanın ve diğer subayların yanından ayrılma. | Open Subtitles | إبقي قريبة من أبيك والضباط |