Yumurtalarımız, sucuk, jambon, dereotu ve turşumuz hazır. | Open Subtitles | لدينا بيض , سجق , لحم الخنزير , و مخللات ماذا يكون هذا ؟ توست |
Yine de dünkü öğle yemeğine neden sigara,sucuk,margarin ve tatlandırıcı getirdiğini anlayamadım. | Open Subtitles | ومع هذا لا يمكنني أن أفهم لماذا في غداء الأمس أحضرت سجق وسجائر سمنة صناعية وحلوى |
Biraz sucuk, yanına da turp alayım. | Open Subtitles | انا افضل , بعض شرائح النقانق مع بعض الفجل الحار |
Peki acaba kitabın içine bir dilim sucuk koysam da hangi sayfada olduğunu söylemesem? | Open Subtitles | ماذا لو ألصقت قطعة من النقانق في كتابك ولن اقول لك في أي صفحة |
omletler, kızarmış patatesler sucuk, domuz pastırması ve bu şirketten. | Open Subtitles | ها هو الطبق الرابع بيض مخفوق,معجنات بالكاكاو نقانق و لحم مقدد و هذا على حساب المطعم |
Ekstra sarımsak, soğan, mantar... - ...yarısı tamamen sucuk. | Open Subtitles | ثوم إضافي، بصل، فطر، الببروني على النصف. |
Dört kişilik aileyi doyuracak kadar sucuk olsun." | Open Subtitles | يكفي ببروني ل إطعام أسرة مكونة من أربعة." |
Bizde de, sucuk, hindi ve kestane şekeri olacak. | Open Subtitles | كان لدينا السجق و لحم الديك الرومي المحشو و الكستناء. |
O zaman başlangıç olarak radika salatası alayım, üzerine de küp şeklinde kuşkonmaz sucuk ve haşlanmış yumurta alayım. | Open Subtitles | حسناً إذاً، سآخذ سلطة جذور السريس مع خبز الهيليون المحمّص سجق خنزير حار وبيض مسلوق للمقبلات |
Hamur, sos, sucuk, peynir, sucuk, peynir, sos, peynir, pastırma, peynir. | Open Subtitles | مقرمشات , صلصة , سجق .... , جبن , سجق ، جبن صلصلة , جبن , لحم الخنزير , جبن ... |
sucuk havalandırılıyorsa... | Open Subtitles | أَحْسبُ ifyou يُمْكِنُ أَنْ أُعالجَ a سجق... |
Kumarhanede para kaybediyoruz. Lahanalı sucuk yiyoruz. | Open Subtitles | لقد خسرنا الكثير في الكازينو وتناولنا النقانق بالملفوف |
O sucuk kostümüne bacaklarım bile sığmadı. | Open Subtitles | لانني لم اتمكن حتى من ادخال قدمي داخل زي ساندويتش النقانق |
Ayılarımız var, kraliçelerimiz var, babacıklarımız var, şeker kutularımız, aksa ağaçta tütsülenmiş sucuk köftelerimiz, Belçika wafflelarımız ve tabii ki 6'lı baklavalarımız var. | Open Subtitles | لدينا الدببه, وايضا الملكات والاباء وايضا علب السكر, وفطائر النقانق المدخن والوافل البلجيكي وبالطبع لدينا اصحاب العضلات |
Geçen hafta burada sucuk yemiştim, midem resmen mahvolmuştu. | Open Subtitles | لقد اشتريتُ نقانق من هذه السّيّارة المتجوّلة الأسبوع الماضي، لقد ضرّني أكثر من "محلول اللّيمون المُنظّف". |
Dün akşam canım fena şekilde sucuk çekti. | Open Subtitles | كان لدي توق لتناول نقانق الدم ليلة أمس |
O zaman hepsini çıkartıyoruz ve hiç sucuk kalmıyor, peynirli bir pizza oluveriyor. | Open Subtitles | سنقوم فقط بإزالته وحينها لن يكون هناك المزيد من الببروني لذا أصبحت فقط.. بيتزا بالجبن! |
sucuk cenneti! | Open Subtitles | فلفل الببروني |
Dört kişilik aileyi doyuracak kadar sucuk olsun." | Open Subtitles | ببروني ما يكفي لإطعام أسرة مكونة من أربعة ". |
sucuk, sosis ve ekstra peynirli bir şey var. | Open Subtitles | نقانق، مع السجق والجبن المصفى. |
Siz İngiltere'de nasıl diyorsunuz bilmiyorum ama biz buna Belçika'da... la phobie de faggot (sucuk fobisi) deriz. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا تسمونها في إنكلترا و لكن بـ بلجيكا نسميها "فوبيا حزمة الحطب" |
Her neysen işte. Salam, sucuk, elma sosu. | Open Subtitles | اياً كان سلامى, بلامى, تفاح, صلصه |
Yağsız sucuk, yağsız süt. | Open Subtitles | باباروني خالي مِنْ دهنَ، حليب خالي مِنْ الدهن. |
- Anne, yine sucuğumu yiyor. - sucuk mu istiyorsun? | Open Subtitles | ـ أمي, هل سنأكل الباباروني مرة أخرى ـ هل تريد الباباروني؟ |