Efendim, aslında operasyonu yaparken lenf tümörünü farkettiğimiz için şanslıyız. | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي, نحن محظوظون لأننا وجدنا ورم لمفاوي وقت العملية |
Tüm bu adamlar, inme, kanın pıhtılaşması ve karaciğer tümörünü yapıyorlar. Foreman haklıydı. | Open Subtitles | كل ما يفعل هو السكتة جلطة الدم، ورم الكبد |
Annenin tümörünü kesip alacağız ve kemoterapiye başlatacağız. | Open Subtitles | سنستأصل ورم والدتكِ ونبدأ بالعلاج الكيماوي |
Kızın tümörünü alıp vaktinde tapınağa yetiştirelim bakalım. | Open Subtitles | لنزيل ورم هذه الفتاة و نوصلها إلى المعبد في الوقت المناسب |
Bu kafatası iğnesi beyin tümörünü yok etmek için dizayn edildi. | Open Subtitles | هذه الإبرة الجمجمية، صُممت لإزالة أورام الدماغ |
Beyin tümörünü genel anlamda Google'da araştırdım. | Open Subtitles | أنت تعرف، بحثت عن أورام المخ في المنطلق العام |
Yıllardır tanırım karımın tümörünü tedavi etmişti | Open Subtitles | عرفته من سنوات كان يعالج ورم زوجتي |
Kocaman bir omurga tümörünü muayene ettim. | Open Subtitles | ضخم شوكيّ ورم في استشارة وقدمت |
Kocaman bir omurga tümörünü muayene ettim. | Open Subtitles | وقدمت استشارة في ورم شوكيّ ضخم |
Hipofiz tümörünü burundan alışını izlemek gayet iyiydi. | Open Subtitles | لقد كان ممتعاً النظرِ إليكَ وأنتَ تسحبُ أنفه {محمد محمود} لكي تستئصل ورم الغدّة النخاميّة |
Ameliyatla küçük bir çocuğun tümörünü alacağız. | Open Subtitles | إنها جراحة استئصال ورم لطفل صغير. |
Selam. Nick, boynundaki şahdamarı üstündeki büyük vücut tümörünü ben aldığım için şanslı. | Open Subtitles | نيك) كان محظوظاً كي يجعلني أستئصل) ورم سباتي ضخم من على رقبته |
Margaret'in tümörünü alır almaz, hemen patolojiye gönderip analiz ettirmeliyiz. | Open Subtitles | ما أن نستخرج ورم (مارغريت) حتى نرسلهم للتشريح المرضي لتحليل النسيج |
Bugünkü ameliyatlarınızı iptal edip bir omurilik tümörünü ameliyat ettiğinizi mi görüyorum? | Open Subtitles | هـل أفهـم بـأنـك ألغيـت جـراحـاتـك لهـذا اليـوم حتـى تجـري عمليـة علـى ورم شـوكـيّ ! |
Sen beyin tümörünü kartını oynayabiliyorsan ben de Emma kartımı oynarım. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستسميه ورم الدماغ، فسيكون علي تسميته (إيما). |
Atlanta'da bir kadın köpeği Floyd Henry'nin patisiyle kanserli tümörünü bularak onun hayatını kurtardığına inanıyor. | Open Subtitles | إمرأة من (أتلانتا) وثقت بكلبها (فلويد هنري) لضربه ورم سرطاني الذي أنقذ حياتها. |
Önce kalbindeki Sam tümörünü kesip, atacağım ve sonra vasatlığını Brittany'nin üstünden silmek için uzun ve yavaş bir işleme geçeceğiz. | Open Subtitles | أزيل ورم حب (سام) من قلبها، وبعده يمكننا بدأ العملية البطيئة والطويلة لتنظيف رائحة ضعفك عنها. |
1888 yılında William Williams Keen bir beyin tümörünü başarıyla alabilen ilk cerrah oldu. | Open Subtitles | (عام 1888، صار (وليام وليامز كين أحدأولالجراحين،الذينتمكنوا من إستئصال ورم من المخ بنجاح |
Yani, beyin tümörünü googleladım. | Open Subtitles | تعلم ، كنت ابحث عن أورام الدماغ |