Bu yüzden bütün Avcılar buraya geldi, Tüm ekip onu yok etmek için silahlandı. | Open Subtitles | لهذا السبب الرجال بأكملهم هنا، إن الفريق بأكمله يستعد للقيام بهجوم شامل. |
Tüm ekip nitelikli ve koordineli olmalı, bu gibi bir yerde doğum yaptıran hemşireler, hemşirelerin yardım ettiği doktorlar, 22 kritik ilacın temin edilmesinden, stok durumundan ve yatak başında olmasından sorumlu tedarikçi, tüm tesisin kalitesinden sorumlu medikal yetkili. | TED | الفريق بأكمله يجب أن يكون ذوي المهارات والنسق، الممرضات المسؤلات عن الولادة في مكان كهذا، الطبيب الذي يدعمهم. الموظف يتحمل مسؤولية لتوزيع ٢٢ عقار هام التي في المخزن وبجانب السرير، الطبيب المسؤول عن الخدمة، مسؤول عن جودة المنشأة بأكملها. |
Yani eğer takım sana güvenmezse, Tüm ekip çöker gider. | Open Subtitles | عندها سيتشتت الفريق بأكمله |
Michael Perry, şu an burada bulunan Tüm ekip arkadaşlarımla birlikte sana başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz. | Open Subtitles | مايكل بيري الآن نحن جميعا نقدم لك كل الفريق هنا نود ان نقدم لك تعازينا |
Ve şimdi de Tüm ekip arkasında. | Open Subtitles | والأن الفريق كله بجانبها |
Sonra Tüm ekip toplanacağız Lobos'la işlerin nasıl gitmesini istediklerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سنجعل الطاقم بأكمله يجتمع سأخبرهم كيف سيتم إدارة كل شئ مع لوبوس |
Sana güveniyorum, Tüm ekip güveniyor. | Open Subtitles | أؤمن بك، كامل الفريق يفعل. |
Hâlâ dışarıdalar ama. Tüm ekip hâlâ çalışıyor. | Open Subtitles | إنّهم ما زالوا بالخارج، الفريق بأسره ما زال يعمل. |
Tüm ekip bunu duymak için geliyor. | Open Subtitles | الفريق بأكمله آتٍ لسماع هذا |
Yalnız gitmiyorsun. Tüm ekip olmalı. | Open Subtitles | -لن تذهب وحدك الفريق بأكمله على هذا |
Tüm ekip. Her şey bitti. | Open Subtitles | كل الفريق لقد انتهيت |
Tüm ekip gerçekten bu kadar mı? | Open Subtitles | هل هذا حقاً كل الفريق ؟ |
Çok geçmeden Tüm ekip beğendi. | Open Subtitles | وسرعان ما أعجبت الفريق كله |
Tim'le geçtiğimiz hafta üç kez çıkan Tüm ekip değil... üstünde ismin yazıyordu. | Open Subtitles | (ليس الفريق كله من حظى َبثلاث مواعيد مع (تيم في الأسابيع الأخيرة ، لقد أرسلت خصيصا لك |
Mr. Spock sadece yarı Vulkan olduğu için kendini sürekli bir duygu ve mantık karmaşası içinde buluyor, üstelik bir ekibin parçası, Tüm ekip mücadele veriyor, analiz yapıyor ve bu çelişkiyle dalga geçiyorlar. | TED | ولأن السيد سبوك نصف فولكان فقط، فهو دائماً ما يرى نفسه في صراع بين المنطق والعواطف، ولأنه عضو في فريق، يكافح معه الطاقم بأكمله ويحلل ويسخر من صراعه. |
Tüm ekip bir savaş hâliymişcesine sıkı çalışıyordu. | Open Subtitles | انكب الطاقم بأكمله على العمل الجماعي الدؤوب{\pos(191,240)} |
Doğru Sylvester, hepimiz güveniyoruz... Tüm ekip. | Open Subtitles | هذا صحيح يا (سيلفستر)، جميعنا نفعل... كامل الفريق. |
Tüm ekip olarak, sizin böyle bir sorununuz var zaten. Bu bir soru muydu? | Open Subtitles | يبدو بأنّ الفريق بأسره لديه مشكلة بهذا |