"tüm gerçekleri" - Traduction Turc en Arabe

    • كل الحقائق
        
    • جميع الحقائق
        
    • كلّ الحقائق
        
    • الحقيقة الحقيقة
        
    • حقيقة على
        
    Biz, çoğu insanlar tüm gerçekleri bilmiyor. TED نحن، أعني معظم الناس، لا نعرف كل الحقائق.
    Bu önemli değil. O onun karısıydı. tüm gerçekleri bilmeye hakkı var. Open Subtitles لا يهم، لقد كانت زوجته يجب أن تكون معه كل الحقائق
    Fakat eğer ona yardım etmek istiyorsan ki bana göre istiyorsun, tüm gerçekleri öğrenmelisin. Open Subtitles و لكن إذا أردت أن تساعديه وأنا أعتقد أنك تفعلين يجب أن تعرفي كل الحقائق
    Nasıl? Daha önce evlendiğine göre tüm gerçekleri biliyor olsa gerek. Open Subtitles فعل ذلك من قبل، لذلك لابُدّ أن في حيازتهِ جميع الحقائق
    Biz tüm gerçekleri masaya yatırırken aktiflerini ve teşkilatını savunamazsın. Open Subtitles إسمع، لا يمكنك حماية مصادرك ووكالتك عندما تُكشف جميع الحقائق.
    Beni tehlikeye attın. Beni tüm gerçekleri bilmeden Patty Hewes'ün bürosuna yolladın. Open Subtitles لقد عرّضتني للخطر، لقد جعلتني أذهب لمكتب (باتي هيوز) بدون كلّ الحقائق
    Tanrı'nın huzurunda yalnızca tüm gerçekleri söyleyeceğinize yemin ediyor musunuz? Open Subtitles هل تقسم بقول الحقيقة الحقيقة الكاملة ولا شيء غير الحقيقة
    Aslında Martin, burası dünyadaki tüm gerçekleri bünyesinde toplamış bir yer. Open Subtitles في الحقيقة مارتن هذا المكان الذي يحتوي على أكبر حقيقة على الكوكب
    tüm gerçekleri bilmeden, asla emin olamayız. Open Subtitles لا يمكن أن نتأكد من كل الحقائق المتعلقة بظاهرة
    Bir olay hakkındaki tüm gerçekleri bilmeden, asla emin olamayız. Open Subtitles لا يمكن أن نتأكد من كل الحقائق المتعلقة بظاهرة
    Şu an tüm gerçekleri gözden geçiriyoruz, efendim. Open Subtitles نحن حالياً نراجع كل الحقائق أيتها الموقرة
    Tamam, baba, korkma tüm gerçekleri kadar, ama korkunç bir şey oldu! Open Subtitles حسناً، أبي، لا تفزع حتى ،تكون لدينا كل الحقائق كل شيئاً مروعاً قد حدث.
    Zaten biliyorum tüm gerçekleri. Bölümün performansını olumsuz etkileyecek zayıf halkaları arıyorum. Open Subtitles أنا أعلم كل الحقائق مُسبقاً أنا أبحث عن الحلقات الضّعيفة التي لها تأثير سلبي
    Eğer tüm gerçekleri bilirsem, belki bu şeyi çevirebilecek bir yol bulabilirim. Open Subtitles الآن ، إذا أستطعت جمع كل الحقائق رُبما بطريقة ما أستطيع إدارة الأمر جيداً
    tüm gerçekleri bilmeden onu savunmak zorunda olduğum gibi, Open Subtitles وهو ما يعني أني دافعت عنه دون معرفة كل الحقائق
    Ona tüm gerçekleri anlatmalıyız ki o da bizim doğru yatağı seçmemize yardımcı olabilsin. Open Subtitles يجب ان نخبره جميع الحقائق لكي يساعدنا لكي نختار السرير الجيد.
    Sadece son kararını vermeden önce tüm gerçekleri bilmeni istedim. Open Subtitles أنا أردتك فقط أن تعرف جميع الحقائق قبل أن تأخذ قرارك النهائي
    Sıradan vatandaşların tüm gerçekleri öğrenmesinin zamanı geldi. Open Subtitles يتجاوزه ليصل لحق الناس العاديّين ليعلموا جميع الحقائق!
    Tek istediğim tüm gerçekleri öğrenmek. Open Subtitles -أنا أحاول فقط أن أحصل على جميع الحقائق هنا
    "Keşfedilen tüm gerçekleri anlamak kolaydır. Open Subtitles جميع الحقائق سهلة الفهم بعد اكتشافها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus