O ölü çocuğa gitmeliydim. Tüm hayatın boyunca şüphe duydun. | Open Subtitles | كانت يجب أن أذهب الى الطفل الميت كنت تشك في شيء طوال حياتك |
Tüm hayatın boyunca beklesen de asla olamayacak bir şey. | Open Subtitles | هذا شيء تنتظره حدوثه طوال حياتك ولا يحدث |
Tamam. Çünkü bunlar, Tüm hayatın boyunca, aklından çıkmaz ve huzur vermez sana. | Open Subtitles | .و إلا, فسيظل بلا سبب في غرفتك طوال حياتك |
Tüm hayatın boyunca bunu yapıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كما لو إنّك كنتِ تقومين بهِ طوال حياتكِ. |
Tüm hayatın boyunca, sadece eğlenceli olduğu için bir şey yaptın mı hiç? | Open Subtitles | في حياتك كلها, هل فعلت شيء ما لكي تضحك فحسب؟ |
Tüm hayatın boyunca bunu bu şekilde sürdüremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك فحسب أن تفعل ما أفعله طوال حياتك |
Sadece Tüm hayatın boyunca sahada benimle yürümeyi çok istediğini ve hayal kırıklığına uğrayacağını söyle. | Open Subtitles | أتعلم, أخبرها كم تحلم أن أمشي معك إلى الملعب طوال حياتك و ستكون محبط حقاً |
Şimdi senden istediğim bu hissi hatırlaman ve Tüm hayatın boyunca yanında taşıman. | Open Subtitles | الأن أريدكَ أن تتذكر هذا الشعور و تجعله معك طوال حياتك |
Tüm hayatın boyunca benimle yaşadığın ve benim yaşamımı gördükten sonra bile hala bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل ما زلت لا تعرف رغم انك عشت معي طوال حياتك و رأيت حياتي؟ |
Yani, Tüm hayatın boyunca güzel şeyler almak için çalışıyorsun ama birisi gelip onlar için seni öldürüyor. | Open Subtitles | أقصد، تعمل طوال حياتك لتحصل على أشياء لطيفة ومن ثَمّ يأتي أحدهم ويقتلك من أجلها |
Tanrım, Tüm hayatın boyunca savaştın mı? | Open Subtitles | منذ 52 عاما يا إلهي , إذن أنت تقاتلين طوال حياتك |
Açıkçası Tüm hayatın boyunca iyilik yapmak için mücadele edip elin boş dönebilirsin. | Open Subtitles | الحقيقة هى ، انه يمكن أن تقاتل طوال حياتك كي تفعل فعل جيد ولا تفعل أي شيء |
Ağlama seni ufak canavar. Monger Amca'nın Tüm hayatın boyunca seni beslemeye yetecek kadar havuç püresi var. | Open Subtitles | لا تبكي أيها الوحش الصغير ,المرسال لديه هريس الجزر الذي يستمر طوال حياتك. |
Tüm hayatın boyunca söylüyorlar önümüzdeki yıl anaokuluna, sonra liseye gideceksin sonra da üniversiteye gideceksin ve sonra da Pat! | Open Subtitles | أقصد، طوال حياتك الناس يخبرونك السنة القادمة ستذهب للحضانة ثم ستذهب للمدرسة الثانوية |
Tüm hayatın boyunca hiç kredi kartın olmadı. | Open Subtitles | لم تحصل على بطاقة بنكية طوال حياتك |
Yaptığın şey aslında Tüm hayatın boyunca yaptığın bir şey. | Open Subtitles | أنتِ تقومين بفعل ما كنتِ تقومين به طوال حياتكِ |
Tüm hayatın boyunca duyduğun en gürültülü sestir. | Open Subtitles | انه أعلي صوت يمكنك أن تسمعه في حياتك كلها |
Bu, Tüm hayatın boyunca istediğin birşeydi. | Open Subtitles | هذا الشئ كنتى تريده طول حياتك |
Ailenin sana Tüm hayatın boyunca yalan söylediğini bilmek berbat bir şey. | Open Subtitles | يكون الأمر سيئا حينما تعرف أن والديك كانا يكذبان عليك طيلة حياتك |
Tüm hayatın boyunca kendinle ilgilenebildiğini kanıtlamak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | في حياتك بأكملها أنت مضطر للإثبات ذلك يعني بأنك قادر على الأعتناء بنفسك |
Kalan Tüm hayatın boyunca beni tanıyan tüm adamlara bak bakalım senden daha iyi bir adam bulamadım mı! | Open Subtitles | أبحث فى بقية حياتك عن الرجل الذى لم تعرفه وأعلم أنى وجدت رجل أفضل منك. |
Yalnız birisin. Tüm hayatın boyunca yalnızdın. | Open Subtitles | أنتَ وحيد وحيد طوال حياتكَ |
Evet kötü bir eğitim alacaksın ve koleje gidemeyeceksin ve Tüm hayatın boyunca düşük ücrete çalışacaksın, bu çocukla olursan. | Open Subtitles | اجل ، وانتِ ستكونين ضعيفة التحصيل الدراسي ..و لن تدخلين الجامعه و ستعملين في اعمالٍ منخفضة الأجور طيلة حياتكِ ..و كل هذا بسبب ذلك الفتى |
Tüm hayatın boyunca, kötü, hain kızlarla mücadele etmen gerekecek. | Open Subtitles | سوف تضطرّين للتعامل مع الفتيات الوضيعات اللآتي يطعنّ في الظهر في حياتكِ كلها |