| bir evde Tüm kış boyunca annemle birlikte kalsaydım, muhtemelen çıldırırdım. | Open Subtitles | لو كنت مع أمي طوال الشتاء في منزل ,سأصاب بالهلع |
| Erkek kutup ayısı Tüm kış boyunca donmuş okyanustaydı. | Open Subtitles | كان ذكر الدب القطبي يسيح خارجاً فوق المحيط المتجمد طوال الشتاء |
| Arabayı çalarız sonra Tüm kış boyunca keyfimize bakarız. | Open Subtitles | سوف نسرق العربّة لكيّ نسد جوعنّا بهذه القذارة طوال الشتاء. |
| Tüm kış boyunca bu elemanlarda test ettim ama bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد جربته على هؤلاء الشباب طوال الشتاء وهم بخير |
| - Tüm kış boyunca bu gerekli olmalı. - Çok yemek yemem. | Open Subtitles | طوال الشتاء بأكمله إذا كان ذلك ضروريا |
| Carrie, beni dinle. Eğer gidersek, Tüm kış boyunca orada kalırsınız. | Open Subtitles | اصغي إليّ (كاري)، إذا غادرنا، ستعلقين هنا طوال الشتاء |
| Tüm kış boyunca kapalı tuttu. | Open Subtitles | قامت بتغطيتهم طوال الشتاء. |