tüm kalbinle onlara yardımcı olmalısın ve bana kalbinin küçük bir yerinde yer ayırmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تخدمهم من كل قلبك و تحفظ جزء صغير جداً من قلبك لي |
eğer birşeyi tüm kalbinle isterken, tüm dünya onu san getirmek için işbirliği yapar, | Open Subtitles | .. إن أردت شيئاً من قلبك فالعالم بأكمله سيجتهد ليجعلك تفعل ما تريد |
inan bana, bu ufakligi iyice taniyinca... onu tüm kalbinle seveceksin. | Open Subtitles | ثق بي، ذات يوم ستتعرف عليه جيدا وستحبه من كل قلبك |
İnan bana, bu ufaklığı iyice tanıyınca... onu tüm kalbinle seveceksin. | Open Subtitles | ثق بي، ذات يوم ستتعرف عليه جيدا وستحبه من كل قلبك |
Bence gerçekten iyidir, eğer karşındakini tüm kalbinle seviyorsan. | Open Subtitles | أعتقد أنه شيء جيد، إذا أحببتها من عميق قلبك |
Benden önce tanrı yok, Bill, ve tanrını tüm kalbinle sev. | Open Subtitles | "قبلي لم يُصوَّر إله ، وبعدي لا يكون" "و"أحب الرب إلهك، بكل قلبك |
tüm kalbinle çağırdığın zaman tanrıyı bulacaksın. | Open Subtitles | إذا ناديت من قلبك, سوف يسمعك الله حتى |
Ve söyle tüm kalbinle | Open Subtitles | * و غنِ من قلبك * |
Ve tüm kalbinle şarkı söyle | Open Subtitles | * و غنِ من قلبك * |
Ve söyle tüm kalbinle | Open Subtitles | * و غنِ من قلبك * |
Ve çok iyi biliyorum ki onu öldürebilmiş olmamı tüm kalbinle diliyorsun. | Open Subtitles | وانا اعرف ذلك في اعماقي انت تتمنى من كل قلبك ان كنت قد نجحت في قتله |
Tanrı'ya tüm kalbinle inanmalısın inancını idrakınla sınırlamamalısın. | Open Subtitles | الثقة في الرب من كل قلبك ، والهزيل وليس على الخاص فهم الخاصة ، |
tüm kalbinle önemsediğin kişinin Sleepy Hollow'da daha mezarı soğumadan. | Open Subtitles | الشخص الذى كنت تهتم به من كل قلبك -ولم يكن قد برد في قبره بعد عندما غادرت -سليبي هولو |
Şimdi ona inan tüm kalbinle. | Open Subtitles | و الآن ثق بها من كل قلبك |
Bunu Ayothaya için yaptığına tüm kalbinle inanıyor musun? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} من كل قلبك هل أنت تفعل هذا من أجل (أيوثايا)؟ |
En sonunda tüm kalbinle sevdiğin kişiyle evlenmelisin. | Open Subtitles | أخيراً، عليك الزواج من المرأة التي تحبها من عميق قلبك |