Bir diğerinin vücudundaki tüm kemikleri camdan atladığında kırılmış. | Open Subtitles | بلي والأخرى وجدت ، وكانت كل عظمة في جسمها محطمة كما وأنها قفزت من نافذة |
Vücudundaki tüm kemikleri kırılsa bile radyasyon hastalığına yakalanacak kadar x-ışını alamaz. | Open Subtitles | يمكنه كسر كل عظمة في جسده و لا يصاب بتسمم من الآشعة السينية |
Santimetrekareye 400 kiloluk bir güç uygulayabiliyor. Elindeki tüm kemikleri kırabilirdi. | Open Subtitles | -إنها بوزن 400 رطل لكل قدم بإستطاعته سحق كل عظمة في يدك |
Vücudundaki tüm kemikleri kırılan ralli sürücüsü yani. | Open Subtitles | كما تعلمون , سائق سيارات السباق الذى كسر كل عظام جسدة |
Vücudundaki tüm kemikleri kırabilirdin! | Open Subtitles | كان من الممكن أن تكسر كل عظام جسمك |
Sonra gitti ve tüm kemikleri topladı ama ben ipucunu kaybettim. | Open Subtitles | وعندها ذهب وقام بجمع كل العظام ولكني فقدت الدليل |
Evet o aptal küçük vücudundaki tüm kemikleri kırmak isterdim. | Open Subtitles | أجل، سنكسر كل عظمة في جسمه اللعين |
O zaman vücudundaki tüm kemikleri kıracağım. | Open Subtitles | حسناً سوف أكسر كل عظمة في جسمك |
Ona dokunursan vücudundaki tüm kemikleri kırarım. | Open Subtitles | "إذا لمستها , أنا سأكسر كل عظمة في جسمك" |
Belki sadece buradaki çocuklara vücudundaki tüm kemikleri kırdırırım. | Open Subtitles | ربّما سأجعل "الأطفال" هنا .يكسروا كل عظمة في جسدك اللعين |
Eve, Ama tüm kemikleri ayrılamıyor. | Open Subtitles | نعم، لكنهم لا يستخلصون كل العظام |