Üçüncü olarak, tüm sistemin verimli olmasını istiyoruz. | TED | وثالثًا، نريد النظام بأكمله أن يكون فعّالًا. |
Ve bu, bir kukla oynatıcısı gibi tüm sistemin iplerini elinde tutuyor. | TED | وأحب أن أعتبر هذا الصوت كالشخص الذي يحرك العرائس الذي يمسك بالخيوط التي تتحكم في النظام بأكمله. |
Onunla giriş yaparak tüm sistemin kontrolünü ele alacağız. | Open Subtitles | سنقوم الوصول من خلال ذلك و السيطرة على النظام بأكمله. |
Ve bu da tüm sistemin düzeninin bozulmasına sebep oldu. | Open Subtitles | وذلك سبب أرتباك في النظام كامل |
Ve tüm sistemin çökmesi, sadece bir kaç saat sürdü. | Open Subtitles | استغرق فقط بضع ساعات لفشل النظام كامل |
Fakat yaşadığı trajedi ile Mark'ın tüm dünyası karardı ve tüm sistemin bir yalan olduğunu inanmaya başladı. | Open Subtitles | ومن ثم حدثت المأساة وقلبت عالم مارك الى الظلام وكان مستعدا بأن يصدق ان النظام كله كان اكذوبة |
Fakat yaşadığı trajedi ile Mark'ın tüm dünyası karardı ve tüm sistemin bir yalan olduğunu inanmaya başladı. | Open Subtitles | ومن ثم حدثت المأساة لـ (مارك) وحولت عالمه كله إلى ظلام وبدأ يظن أن النظام كله كان كذبة. |
Fakat zaten tüm sistemin problemi bu huzurevi doktorları tedavi edemedikleri için bu bunakları bizim üzerimize yıkıyorlar. | Open Subtitles | ولكن، هذا هو الخطأ في هذا النظام بأكمله دار التمريض أرسلت لنا هذا الميؤوس منه لأنهم لم يستطيعوا معالجته لذا، دعنا نخفض درجة حرارته تحت الـ100 ومنثمَّنعيدهإلى الصالحونفيبرنامج.. |
Şimdi onu Grant'i yok etmek için kullanırsam o tüm sistemin merkezi değil mi? Bu hepsinin yok olacağı anlamına gelmez mi? | Open Subtitles | إذا قمت برميها على (غرانت) فسندمره و هذا يعني أن النظام بأكمله سيدمر |