tüm yolculuk boyunca kimseyle konuşmadım ve kamaramda oturdum. | Open Subtitles | بقيت في مفصورتي طوال الرحلة ولم أكلم أحداً |
Bu adam tüm yolculuk boyunca business class'in arka sirasinda oturuyordu. Hiç ayaga kalkmadi. | Open Subtitles | و هذا الرجل كان يجلس في الصف الخلفي لدرجة رجال الأعمال طوال الرحلة. |
Bu adam tüm yolculuk boyunca, business class'ın arkalarındaydı. Hiç ayağa kalkmadı. | Open Subtitles | هذا الرجل كان جالساً في مؤخّر صفّ الدرجة الٔاولى طوال الرحلة ولم ينهض |
tüm yolculuk boyunca orada tek başına oturmalı. | Open Subtitles | أقول أنّ ندعه يسترح هناك لوحده طوال الرحلة بأكملها |
tüm yolculuk boyunca huysuz moruklar gibiydin hem de kaçırılan yabancı bir manyak yüzünden. | Open Subtitles | لقد كنت غاضب بحق الجحيم طوال الرحلة كل ذلك بسبب الغريب الغبي الذي تم إختطافه. |
tüm yolculuk boyunca otobüste olduğumu onaylıyorlar. | Open Subtitles | وبإمكانهم تأكيد بإنني كنت على متن الحافلة طوال الرحلة كاملةً |
Evet tüm yolculuk boyunca olan en uzun kanuşmayı yaptık. | Open Subtitles | لقد حظينا بأطول محادثة لنا طوال الرحلة |
tüm yolculuk boyunca tek bir söz etmeyeceksin değil mi ? | Open Subtitles | لم تنطق بأي كلمة طوال الرحلة |
tüm yolculuk boyunca farkettim ki, | Open Subtitles | الشيئ الذي ادركته طوال الرحلة |
Manhattan'a olan tüm yolculuk boyunca keyifsizdim. | Open Subtitles | معنوياتي كانت منخفضة طوال الرحلة إلى (مانهاتن) لكن |