Bayan Moore, soğutma tünellerinde bana eşlik etmek ister misiniz? | Open Subtitles | السيدة موور، ما رأيكِ أن ترافقيني إلى أنفاق التبريد ؟ |
Belki metro tünellerinde gidersin ama kanalizasyona vardığında hiçbir şey göremezsin. | Open Subtitles | ربما في أنفاق المترو لكن عندما تصل إلى الصرف الصحي لن ترى شيئاً |
Altındaki bakım tünellerinde içki içerdik. | Open Subtitles | لقد إعتدنا على الشرب في أنفاق الصيانة تحتها |
Özel çekim tünellerinde... yer altına sağladıkları uyumu görebiliyoruz. | Open Subtitles | الالات تصوير انفاق خاصه تسمح لنا بالرؤيه كيف تتكيـف جيـدا بالحيـاه الجـوفيه. |
Taşkın kontrolü tünellerinde yaşayan en az 1,500 kişi var. | Open Subtitles | هناك على الاقل 1,500 شخص يعيشون فى انفاق السيطرة على الفيضان |
Günler sonra adamlarım seni Roma'nın tünellerinde buldu. | Open Subtitles | وجدك رجالي بعد عدة أيام في انفاق تحت روما |
Kasaba tünellerinde öldükten çok daha sonra bulundular. | Open Subtitles | تم العثور عليها في أنفاق المقاطعة بعد تيبّسها بفترة طويلة. |
Olur da fikrin değişirse, Cüce tünellerinde olacağım. | Open Subtitles | سأكون في أنفاق الأقزام في حال غيّرت رأيك |
Rachel'ın o ısıtma tünellerinde ne yaptığı konusunda bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك فكرة عما كانت تفعل " ريتشال " في أنفاق البخار ؟ |
Plan, kullanılmayan tren tünellerinde kalmış milyonlarca litre suyu kullanmak için geri dönüşüm altyapısı kurmak. | Open Subtitles | تحت أقدامهم." الخطة هي أن تبني بنية تحتية لإعادة التدوير لإستغلال ملايين اللترات من المياه المحصورة في أنفاق القطارات المهجورة. |
Metro tünellerinde dolanıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم هناك في أنفاق القطارات |
Su ve Çevre bakanı Sydney tünellerinde yaşayanların olmadığını ve işçi sınıfı seçimi kazanırsa, su çözümünün işleme konacağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول وزير الولاية لشئون المياه والبئية لا يوجد دليل لأي إنسان يعيش في أنفاق مدينة (سيدني). فهو يقول "إذا فاز حزب العمال بالإنتخابات"، "فمشروع حل أزمة المياه سيستكمل". |
Kale tünellerinde tüyler ürperten bir şey keşfedildi. | Open Subtitles | هناك اكتشاف رهيب في انفاق القلعة . |