"taşımıyorum" - Traduction Turc en Arabe

• أحمل
• أحملها

Umarım orada bir sorunla karşılaşmam çünkü bugünlerde silah taşımıyorum.
، آمل بأن هذا لن يسبب لي بمشكلة . لأني لا أحمل سلاحاً هذه الأيام

İçişlerinden ayarladığım kürk eldivenimden başka bi şey taşımıyorum.
أنا لا أحمل شئ سوى قفازات السمور سوف أوصل ذلك لوكالة الأمن الداخلي

Kıçımdaki diş izlerini boşuna taşımıyorum.
تمتعوا كثيرا بالتمعن في مؤخرتي انا لا أحمل علامات أسنانهم على مؤخرتي هباءً

Diş izlerini popomda boşuna taşımıyorum ben.
انا لا أحمل علامات أسنانهم على مؤخرتي هباءً

Ama ben topu yanımda taşımıyorum ya da çaya götürmüyorum.
نعم، ولكنني لا أحملها معي أو آخذها لإحتساء الشاي

Üzerimde para taşımıyorum partnerin kimse ve nerede saklanıyorsa ona söyleyebilirsin.
كلا لست أحمل معي مالاً هيا قولي ذلك لشريكك أيضاً حيث يختبئ

Çocuklarımın üstüne yemin ederim ki üzerimde Blackberry taşımıyorum.
أقسم بحياة أطفالي، لا أحمل أيّ هاتف على جسدي

- Kavga kardeşler arasında. Ben henüz damgayı taşımıyorum.
هذا قتال بين الإخوة انا لم أحمل العلامة بعد.

Çatıda tek başınayım, silah taşımıyorum ve ayrıca şu elle yapılan, dövüş şeylerinden de hiç anlamıyorum.
أنا معزول في السقف، ولا أحمل سلاحاً ولا أعرف أيّ من ذلك، من عراك بالأيدي مع الجاز

Merak etmeyin, bugün büyük makasımı yanımda taşımıyorum. İstiyorsan kontrol edebilirsin.
لا تقلقى، لا أحمل المقص الضخم الأن، يمكنك تفتيشى

Şifre kitabımı ilk yardım çantasında taşımıyorum.
لا أحمل جهاز فك التشفير في حقيبة الأسعافات الأولية خاصتي

Biriyle konuşursan, birine söylersen tutuklanmama sebep olursan söyleyeyim, panzehri üstümde taşımıyorum.
إن تحدثت مع احد، أو أخبرت أحد إن القيت القبض علي، فأنا لا أحمل الترياق معي

Ona kötü hisler taşımıyorum ve sen de taşımamalısın.
لا أحمل له أيَّ سوء نية ولا ينبغي لك أيضاً.

Söylemek için vaktim yok. Şimdi, sağlak olduğunu düşünen bazı insanlar aslında genetik olarak solak. Tamam. Söylemeye çalıştığım sadece, eğer düşünürseniz ah, bir solaklık geni taşımıyorum böylece benim, çocuklarım şizofreni riski taşımayacak. Taşıyor olabilirsiniz.
الآن، بعض الناس ممن يعتقدون بأنهم يكتبون بيمناهم هم يساريون وراثياً. حسناً. أنا فقط أقول ذلك، إذا كنت تعتقد، أنا لا أحمل مورث الكتابة باليد اليسرى لذا أولادي، كما تعلمون، لن يكونوا عرضة لخطر الإصابة بالفصام.

Haberiniz olsun, silah taşımıyorum.
أريدكم أن تعرفوا أنني لا أحمل مسدس

Ama vurulmuş... ve ben silah taşımıyorum.
...لكن هنالك رصاصة أطلقت عليه وأنا لا أحمل مسدَساً

Yok, yok. Artık yanımda tek resim bile taşımıyorum.
لا أظن أنني أحمل صورة واحدة بعد الآن

Yüce Tanrım, ben o tarz şeyler taşımıyorum.
يا الله , أنا لا أحمل مثل هذا الشئ

Oğlum ben kaç yıldır silah taşımıyorum bilmiyor musun?
لم أحمل مسدس منذ سنين ألا تعلم ذلك؟

- Her zaman taşımıyorum. - Evet, taşıyorsun.
ـ أنا لا أحملها دائما ـ بل تحملها دائما

- Artık yanımda resmini taşımıyorum.
لم أعد أحملها بعد الآن.