"tabancasını" - Traduction Turc en Arabe

    • مسدس
        
    • مسدسه
        
    • سلاحه
        
    • مسدّس
        
    Ayrıca çivi tabancasını, yapıştırıcı tabancasını kısaca içinde tabanca olan her şeyi. Open Subtitles وايضا مسدس المسامير والغراء ويكون احسن اذا اي شيء يبدء بكلمة مسدس
    Şimdi, Zach, gelecekten gelen bir su tabancasını göstereğiz. TED الآن، زاك، سنقوم باستعراض معركة مسدس مائي من المستقبل.
    Aniden şu sandığın çekmecesindeki Robert'in tabancasını hatırladım. Open Subtitles وتذكرت فجأة ان مسدس روبرت فى درج الدولاب
    Hatta bir keresinde tek ayaklı bir adama doğru tabancasını ateşlemişti. Open Subtitles للرجال ذوى الارجل الخشبيه فى احدى المرات هو بالفعل اطلق رصاص مسدسه
    Ceketini giyer, 38'lik tabancasını alır... ve saat 13.04'te evden ayrılır. Open Subtitles يضع عليه سترته ويتناول مسدسه عيار . 38 ويغادر فى الساعة 1:
    Orada, merdivenin üzerinde tabancasını çekti... ve oradan geçen bir kadını vurdu. Open Subtitles ثم أوقع سلاحه على الدرج و أصاب إمرأه كانت ماره
    Çivi tabancasını al ve beni tam başımdan vur. Open Subtitles فقد خذي مسدّس المسامير وأطلقي على رأسي مباشرةً يمكنكِ فعلها، هيّا
    Ölen adamın tabancasını alıp bana vurduğu sopayla değiştirdi. Open Subtitles كان ذكياً أخذ مسدس الرجل الميت وإستبدله بالعصا التي ضربني بها
    Babamın tabancasını aldım, onu kurtarmak için içeri koştum. Open Subtitles ، أحضرت مسدس أبي و ركضت إليها ، احاول أن أخرجها
    Ama zımba tabancasını ondan uzak tutsanız iyi olur. Open Subtitles اعتقد ان يجب عليك ابعاده عن مسدس الدبابيس
    Zımba tabancasını kaldırdım ama japon yapıştırıcısını bulmuş. Open Subtitles لقد اخذت مسدس الدبابيس, ولكنه وجد الغراء السريع
    Ayakkabılarının rengine gülen çocukları kıçından vuran bir psikopatın tabancasını saklıyor." Open Subtitles انه يخبيء مسدس من أجل جارنا السيكوباتي والذي يطلق الرصاص علي ظهر الفتيه اذا سخروا من لون حذائه
    Belki şok tabancasını kimin ateşlediğini bulabiliriz. Open Subtitles حسناً، ربما يمكننا أن نرى من أطلق مسدس الصعق الآن.
    Hadi millet, bara gidiyoruz şimdi. Fişek tabancasını alayım. Open Subtitles هيا جميعاً, إلى الحانة سآخذ مسدس الإشارة
    Birçok hasta şoklanmaktansa, konuşmayı tercih eder, tabi istersen şok tabancasını sana doğrultarak da konuşabiliriz. Open Subtitles أتعلم , أغلب الناس يفضلون التحدث على أن يتم صعقهم بالكهرباء لكني ربما بأمكاني أن أحصل على مسدس صاعق من أجلك
    Ona tabancasını ve rozetini götüreyim. Ne planladığını da öğrenirim. Open Subtitles بوسعي أن آخذ إليه مسدسه وشارته الآن وبهذا بوسعنا التأكد من عدم عودته
    John Ruth'la ile karşı karşıya geldiğimizde kardeşime zincirli ve karnına da tabancasını doğrultmuş şekilde olacaktır. Open Subtitles سنبقى نواجه جون روث مقيداً إلى أختي و مسدسه مصوبٌ نحو بطنها
    O tabancasını ceketinin cebinde taşıyor! Open Subtitles إنه يحمل مسدسه تحت سترته انتظري دقيقة
    Evet. Ayrıca tabancasını temizlediği battaniyenin de öcü olacak. Open Subtitles بالطبع، وسيكون رداً لجميله عندما استخدم "بلانكي" خاصتك لتنظيف مسدسه
    Yardımcı Hawes o gece dışarı çıktığında tabancasını karavanında bırakmış. Open Subtitles ترك النائب هوز سلاحه في مقطورته عندما خطى خارجها تلك الليلة
    Parmak izlerini almadan tabancasını bir kenara attılar. Open Subtitles قاموا بإخفاء سلاحه بدلاً من رفع البصمات من فوقه.
    Müfettiş Manning beylik tabancasını çekmiş ve hiçbir tahrik olmaksızın tehditkar bir şekilde görevliye doğrultmuştur. Open Subtitles وأن التحري (مانينج) أشهر مسدّس خدمته ووجهه إلى المشرف بطريقة تهديد وبدون تحريض من أحد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus