Fakat eşyalarını tahliye etmek için hiç zamanları olmamıştı. | TED | و لكن لم يكن لديهم الوقت الكافي لإخلاء متعلقاتهم |
"Ben, çalışanları tahliye etmek için pozisyon almak üzere, itfaiyecileri asansörle 24. kata çıkarıyordum. | Open Subtitles | أخذت الإطفائيين فى المصعد إلى الدور الـ 24 لإخلاء العاملين |
Geri kalanları tahliye etmek için ortalığı yeterince soğuk tutabilir. | Open Subtitles | يتوجب أن يحافظ على برودة الأشياء بما فيه الكفاية لإخلاء السفينة. |
Kalkan jeneratörümüzü tamir etmeye gezegenimizi tahliye etmek için kışkırtmaya değil. | Open Subtitles | لإصلاح مولد الدرع وليس لإجلاء سكان كوكبنا |
Aileleri tahliye etmek için yeterince zaman var. | Open Subtitles | هذا وقت كافي لإجلاء العائلات |
tahliye etmek için 2 dakika pek de yeterli bir süre değil. | Open Subtitles | دقيقتين ليسوا وقتاً كافياً لإخلاء المنطقة |
Yürüyemeyecek durumda olanları tahliye etmek için size doğru geleceğiz ama kasabanın geri kalanını güneye doğru götürmemiz gerek. | Open Subtitles | سوف نأتي إليك الآن لإخلاء العجزة لكن علينا جعل باقي المدينة تهجر إلى الجنوب |
Birleşik Devletler yanlısı rehber ve çevirmenleri tahliye etmek için bir düzine askerimiz Ekvador Kundu'suna gönderilmişti. | Open Subtitles | تم إرسال دزينة من جنودنا إلى كوندو الاستوائية لإخلاء المترجمين والمرشدين الذين كانوا أصدقاء للولايات المتحدة |
Herkesi tahliye etmek için ne kadar zaman gerekiyor? | Open Subtitles | كم ستحتاج لإخلاء المدينة ؟ |