| Ve makineyi çalıştırdığımda Tahmin ettiğim gibi bana bir mesaj iletti. | Open Subtitles | وعندما قمت بتشغيلها ، تلقيت رسالة كما توقعت أن تكون |
| Tahmin ettiğim gibi. Abby Er MacDonald'ın tırnaklarındaki kirin okyanus dibindeki tortuyla aynı olduğunu buldu. | Open Subtitles | كما توقعت آبي حللت ما كان تحت أظافر البحار |
| Dün Tahmin ettiğim gibi Noelani kasırgasının şiddeti inanılmaz. | Open Subtitles | كما توقعت أمس الموجة الناتجة عن إعصار نويلانى لا تصدق |
| Tahmin ettiğim gibi. - Bu fırtına doğal değil. | Open Subtitles | كما توقّعت تمامًا، هذه العاصفة ليست طبيعيّة. |
| Tahmin ettiğim gibi, sağdan ikinci yay. | Open Subtitles | كما إعتقدت العمود الثاني ناحية اليمين |
| Tahmin ettiğim gibi, büyük köy çok farklı. | Open Subtitles | القرية الكبيرة مختلفة كما ظننت |
| Aynen Tahmin ettiğim gibi, gece orada kalmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | ستضطر الآن لقضاء الليلة هناك كما توقعت بالضبط |
| Aynen Tahmin ettiğim gibi, gece orada kalmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | ستضطر الآن لقضاء الليلة هناك كما توقعت بالضبط |
| Ve Tahmin ettiğim gibi, bütün hepsini yiyenler ölmeye başladı. Çok güzel. | Open Subtitles | والذين أكلوا حتى الشبع على وشك الموت، كما توقعت. |
| Aslına bakarsan tam da Tahmin ettiğim gibi oldu. | Open Subtitles | في الحقيقه, اذا كنت تعرفين جرى الأمر كما توقعت |
| Tahmin ettiğim gibi güzelliğin hiç solmamış. | Open Subtitles | كما توقعت .. جمالك لم يتلاشى على الإطلاق |
| Yoksunluk semptomları Tahmin ettiğim gibi Oscar'ı daha okunabilir hale getirmiş. | Open Subtitles | أعراضه الإنسحابية كما توقعت جعلته سهل القراءة تماماً |
| Tam Tahmin ettiğim gibi... dağın güney yamacından ineceğine, daha kolay olduğu için kuzeyinden iniyor. | Open Subtitles | تمامًا كما توقعت. هو يتخذ الجانب الشمالي السفلي ، بدلاً من الجانب الشرقي ، وهو أسهل بكثير. |
| Beni kendi başıma bıraktılar. Tam Tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | لقد طردوني يا بيرل، كما توقعت تماماً. |
| Tahmin ettiğim gibi. Kötü bir yaratık senin tadına bakmış. | Open Subtitles | كما توقعت شئ مقرف أخذ قضمة منك |
| Ama, daha önceden Tahmin ettiğim gibi bitkinin hiç şansı yoktu. | Open Subtitles | لكن كما توقعت لم تكن النبتة محظوظة |
| Tahmin ettiğim gibi değilmiş. | Open Subtitles | -نعم, ليست كما توقّعت |
| Tahmin ettiğim gibi! | Open Subtitles | كما توقّعت تمامًا" - |
| Tahmin ettiğim gibi, sağdan ikinci yay. | Open Subtitles | كما إعتقدت العمود الثاني ناحية اليمين |
| İşe yarıyor tam da Tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | إنه يعمل تماماً كما ظننت أنه سيعمل |
| Tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | كما احسست |
| Tam Tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | حسنا، تماما كما كنت أظن. |
| Tam Tahmin ettiğim gibi. Bu da teorimi kanıtlıyor. Ağabeyine bir bak. | Open Subtitles | تماماً مثلما ظننت هذا يثبت نظريتى أنظر لأخيك. |